Eğer cesur değilsen samimi olamazsın. Eğer cesur değilsen sevemezsin. Eğer cesur değilsen güvenemezsin. Eğer cesur değilsen, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler.
Osho’ya göre cesaret, korkunun olmaması değildir; korkuyla yüzleşme cesaretini gösterebilmektir. Bu kitap, korkularımızın nereden kaynaklandığını, onları nasıl anlayacağımızı ve onlarla yüzleşme cesaretini nasıl bulacağımızı öğretiyor. Bu bağlamda Osho, hayatlarımızda belirsizlik ve değişim ile karşılaştığımızda bunun aslında bir kutlama nedeni olduğunu öne sürmektedir. Tanıdık ve bilinen alana bağlı kalmaya çalışmak yerine, bu durumları bir fırsat olarak değerlendirebilir ve bu sayede hem kendimize hem de çevremizdeki dünyaya dair anlayışımızı derinleştirebiliriz. Kitap, cesaretin anlamının ve bireyin günlük yaşamında nasıl ifade edildiğinin derinlemesine araştırılmasıyla başlıyor. Zorlu durumlardaki kahramanca cesaret eylemlerine odaklanan kitapların aksine bu çalışma, gündelik yaşamda özgün ve tatmin edici hayatlar sürmemizi sağlayan içsel cesareti geliştirmeye yoğunlaşmaktadır. Bu, değişim gerektiğinde değişme cesaretidir, başkalarının görüşlerine rağmen kendi gerçeğimize sahip çıkma cesaretidir, ve ilişkilerimizde, kariyerlerimizde —ya da kim olduğumuzu ve neden burada olduğumuzu anlama yolculuğunda— karşılaştığımız tüm korkularımıza rağmen bilinmeyeni kucaklama cesaretidir. Bu eser, insanlara korkularıyla başa çıkmalarında yardımcı olmak için, Osho tarafından özel olarak tasarlanmış bir dizi meditasyon tekniği de içermektedir.