Krizler, topyekûn değersizleşme momentleridir; hisseler, yatırım araçları, gayrimenkuller vs.nin çoğunluğu kriz süreçlerinde değer kaybeder. Ve adına "Kapitalizm" denilen bu devasa Gazino’da yatırımcılar, spekülatörler, simsarlar, onmaz kumarbaz tutkularıyla, rakipleri batırıp kendi kazançlarını maksimize edecek, haydi olmadı, kurtaracak hamlelerin peşinde koşarlar. Yani kapitalizmin aktörleri için büyük oynanan, büyük kaybedilen ve büyük kazanılan bir kumarhanede geçirilen heyecanlı ve uzun bir gecedir kriz... Ama ya berikiler... Kapitalizmle, ona emeğini, gövdesini yakıt etme dışında hiçbir ilişkisi olmayan "alttakiler"... Kriz, onlar için kağıtların değil, bizatihî özlerinin değersizleşmesidir. Emekleri, kimlikleri, kişilikleri, bedenleri, mekânları, duyguları, düşünceleri, aşkları, düşleri, idealleri, arzuları... kısacası hayatları sıfırlanıp paçavraya dönüşür... Bu yazıların en önemli hedefi, bir "çıkış yolu"nun olduğuna işaret etmek. Kapitalizmin krizinin ancak kapitalizmin aşılmasıyla alt edilebileceğini, sömürülenler, ezilenler, dışlananlar için gerekli olanın ise yalnızca cesaret, kararlılık ve birlik olduğunu göstermek... Artık "sürdürülemezleşmiş" bir hâle gelen sistemin, hayatı yaşanmaz kıldığı sokaklarda alt edilebileceği çağrısını çıkarmak...