18. yüzyılın ortalarında, Paris’in güneyinde bir parkta başlayan kır balosu geleneği çok geçmeden tüm Fransa’ya damgasını vurdu ve festival benzeri bu etkinliklere her sosyal kesimden şehirliler akın etmeye başladı. Kır balolarının atmosferinden Balzac da çok etkilendi ve baloları bu kısa romanında kaleme aldığı aşk hikâyesinin arka planı olarak kullandı.
Sceaux’daki kır balosunda ilk kez beğenisine göre birini gören Kont de Fontaine’in aylardır eş arayan seçici ve biraz da şımarık kızı Émilie, yakışıklı ve gizemli Maximilen’e oracıkta âşık olur. Ancak genç kadının soyluluk, zenginlik ve statü merakı bu aşkı ciddi bir sınava tabi tutacaktır.