Demir çocuğun zeytin gibi kara gözleri vardı. Parlak siyah saçları lüle lüle alnına dökülüyordu. Dört yaşındaydı. Demir çocuk durup durup annesine soruyordu: ‘‘Anne babam ne zaman gelecek?’"Baban dağların ardına gitti çocuğum. İşini bitirince gelecek." "Hangi dağların? Şu pencereden görünen dağların mı anneciğim?’’"Evet o dağların yavrucuğum."Beyaz Tay’da, gerçekle düşün, çocukla çocuğun, doğa, insan ve hayvan evreninin barışık olduğu bir dünyanın öyküleri yer alıyor.