Dostoyevski’nin ilk dönem eserlerinden olan ve 1848’de yazılan Beyaz Geceler, yazarın tüm külliyatından ayrışan, naif eserlerindendir. Dostoyevski’nin eserlerinde alışıldığı üzere isimsiz bir anlatıcı tarafından aktarılan olaylar, dört gece ve bir sabah içerisinde gerçekleşir. Anlatıcımız ilk gece tanıştığı ve kurtardığı Nastenka ile yaptığı uzun konuşmalar sonucunda kendini yavaş yavaş ona kaptırır.
İnsanlardan ve hayattan kendini soyutlamış hayalperest kahramanımız mutluluğu ilk kez bu sohbetlerde tecrübe etmeye başlar. Ancak Nastenka geri döneceğine söz veren ama ona tek mektup dahi yazmayan sevgilisini beklemektedir, hem de bir yıldır.