Elinizdeki kitap yalnızca küresel bir salgına bağlı ortaya çıkan duygusal ve davranışsal tepkileri daha iyi yönetebilmek için yazılmadı. Temel amaç koronavirüs salgını üzerinden insan yaşamının kaçınılmazları olan kaygı ve endişeyi nasıl daha iyi yöneteceğimiz ve belirsizlikle nasıl daha barışık yaşayabileceğimiz konusunda bilgi aktarmak oldu. Farkındalık, günümüz insanının yaşamında karşılanmamış bir ihtiyaç ve koronavirüs bu farkındalığı sağlamak bağlamında önemli bir fırsat olarak düşünülebilir. Şöyle ki:
Bir virüs gelir, bol planlı ve yetiştiremeyeceğimizden endişe ettiğimiz işlerle dolu yaşamlarımızda, bize zamanla yarışmanın anlamsızlığını öğreterek yaşamı yavaşlatır, hatta durdurur. Daha da önemlisi hep güneşli olmasını beklediğimiz yaşamlarımızda yağmura yakalanıp ıslanmanın kaçınılmaz olduğunu gösterir.
Bir virüs gelir ve teknolojik araçlarla bağlanmanın “bağ kurmak” zannedildiği bir dünyada sevdiklerimize sarılabilmenin ne büyük bir nimet olduğunu fark etmemizi sağlar. Bir virüs gelir ve hiçbir şeyin tek kişilik olmadığını, yaptığımız ve yapmadıklarımızla yalnızca kendi yaşamlarımıza değil, başkalarının yaşamlarına da dokunduğumuzu hatta belirlediğimizi görmemizi sağlar. Bir virüs gelir ve gündelik yaşamlarımızın parçası haline geldiği için giderek kanıksanan çeşitli felaketlerin yaygın olduğu günümüz dünyasında sağlıklı bir yaşam sürdürebiliyor olmamızın minnet duyulması gereken bir nimet olduğunu gösterir.
Bir virüs gelir ve belirsizliğin insan yaşamının kaçınılmazlarından biri olduğu gerçeğiyle bizleri yüzleştirir ve belirsizlikle daha barışık yaşayabilmenin önemini öğretir.
Acı da aynen belirsizlik gibi insan yaşamının kaçınılmazlarından biridir. Acının kaçınılmaz olduğu bir dünyada, acı çekmekten daha önemli olabilecek tek şey acı çekmeye değer bir yaşamöyküsü oluşturabilmektir.
Koronavirüs, bizlere hayatlarımızı gözden geçirip, insan acılarında anlam bulabilme ve yaşamın yalnızca iyiyi değil tüm duyguları hissedebilmekle ilgili olduğunu fark etme ve yeni yaşamöyküleri oluşturabilme fırsatı vermiştir.
“Kaygı ve endişeyi yönetebilmek, belirsizliği kucaklamak ve yeni normale uyum sağlamak bağlamında yazılmış mükemmel bir eser.” – Prof. Judith Beck Beck Enstitüsü Başkanı
“Pandeminin dünyayı altüst ettiği bir zamanda birinci sınıf bir klinisyen tarafından yazılmış onurlu bir duruş rehberi...” – Prof. Frank Dattilio Harvard Tıp Fakültesi
“Kaygı, endişe ve belirsizliğin egemen olduğu günlerde yaşama dokunan olağandışı bir eser...” – Prof. Keith Dobson Dünya Bilişsel ve Davranış Terapileri Konfederasyonu Başkanı
“Dünyanın zor zamanlardan geçtiği bir dönemde harika bir klinisyen tarafından yazılmış, karşılanmamış duygusal ihtiyaçlarınıza yanıt verecek olağanüstü bir kitap...” – Prof. Arthur Freeman Kognitif ve Davranış Terapileri Birliği Eski Başkanı
“Yaşamın kırılganlığının farkındalığı içinde özel bir duyarlılık ve şefkatle yazılmış pratik ve ilham verici bir kılavuz...” – Prof. Robert Leahy Amerikan Kognitif Terapi Enstitüsü Direktörü