Kafka’nın 36 yaşında kaleme aldığı, orijinali 103 sayfalık el yazmasından oluşan ve alıcısına asla ulaşamayan bu mektup, yalnızca bir baba-oğul ilişkisine ışık tutmuyor aynı zamanda dünya edebiyatının en ikonik ve esrarengiz yazarlarından birinin yaralarını, yenilgilerini ve içsel çatışmalarını da yakından görmemizi sağlıyor. Çocukluk ve gençlik yıllarını babasının baskısı altında geçiren, kendini özgürce geliştiremeyen ürkek, kafası karışık bir çocuk, delikanlı ve genç adam olarak Kafka her yaşta karşısında çok güçlü, karşı konulamaz bir baba bulmuştur. Ancak bir gün olsun ondan kopamamış, yüzüne söyleyemediği şeyleri yazıya dökmüştür.
Kafka’nın, yaşamındaki tüm olumsuzlukların müsebbibi olarak gördüğü babasıyla hesaplaştığı, hem edebiyat tutkunlarına hem de psikologlara, psikiyatristlere ve anne babalara yeni katmanlar açacak bu eseri Ahmet Arpad’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.