Ezelden aşk ile biz yana geldikHakîkat şem’ine pervâne geldikTenezzül eyleyip vahdet ilindenBu kesret âlemin seyrâna geldikCelvetî tarîkinin pîri Azîz Mahmûd Hüdâyî (d. 1541 Şereflikoçhisar - ö. 1628 Üsküdar) tasavvuf tarihinin en şöhretli, en yetkin ve en müessir mutasavvıflarından birisidir. 87 yıllık ömründe beş ayrı padişah gören, pek çok devlet ricâlinin hürmet ve saygısına mazhar olan Hüdâyî, yaşadığı XVI.-XVII. asırların siyâsî, sosyal ve kültür tarihiyle ilgili araştırmalarda adından bir vesile ile mutlaka bahsedilen kişilerdendir.Kurmuş olduğu tasavvuf okulunda yetiştirdiği seçkin sûfîleriyle ve yazmış olduğu 25 kadar tasavvufî eseriyle Hüdâyî kendi çağında ve sonraki dönemlerde etkili olan büyük bir mutasavvıftır. Bu etki hiç kaybolmadan bugün de devam etmektedir.Hüdâyî Hazretlerinin eserleri içinde en çok okunanı, şüphesiz ilâhîlerini topladığı dîvânıdır. Bu eser Yunus Emre ve Niyâzî-i Mısrî’nin İlâhiyât’ından sonra, gerek yazma ve gerekse matbularının çokluğundan; yapılmış olan onlarca besteli ilâhîsinden anlaşıldığı kadarıyla, Müslüman Türk coğrafyasında rağbet gören en önemli eserlerden birisidir.Hazret-i Hüdâyî’nin şiirleri, ölü gönüllerin ihyâsında ilâhî bir nefes olmaya devam edecektir. Okuyan ve anlayanlara aşk olsun…