Her birimizin ömür kasnağında tamamlaması gereken motifler vardır. Elbette bazı iğne darbeleri elimize batacak, bir miktar acı verecektir. Hayatımıza dâhil olan ya da anlamlandıramadığımız münakaşalarla hayatımızdan çıkan insanlar gibi motife dâhil olan renkler de olacak, motifteki rolü bitince dikiş kutusuna kaldırılan ipler de. Nihayetinde motifin tamamının ortaya çıktığı anı görmek hepsine değecek.
Zira Yaradan her meselede illaki yarattığının hayrını gözetir. Dolayısıyla yola kimi ve neyi çıkarıyorsa bilinmelidir ki muhakkak tekâmülüne fayda sağlayacak tecrübelere hizmet edecektir. Bunu hakkıyla gönlümüze anlatabilirsek o vakit başımıza gelen her musibette, ayağımıza takılan her dikende, *Elbette, benim göremediğim Mevla’nın benim için takdir ettiği bir hikmet vardır,* düsturuna sığınabiliriz.
Huşu Ağacı’nın ikinci serisi Asude Bahçe, kapısına kara kış dayanan kederli kalplere, o kalplerin içindeki portakal çiçeklerine sığınmayı fısıldamak için yazıldı. Hikâye kaldığı yerden devam ediyor.
Yazarın Huşu Ağacı kitabından sonra okuduğum 2. kitabıdır.Çok sürükleyici ve etkileyici bir anlatımı var.Kitabın ruhunuza dokunduğunu fark ediyorsunuz.Bizim değerlerimizi bizim hayatımızı o kadar güzel anlatmış ki içinde herkesin kendinde bulabileceği acı ve sevinçleri barındırmaktadır.Ağlayarak okuduğumu itiraf etmeliyim, Hüma'nın bölümlerinde sarsıldım.Derviş babanın öğütleri, Zeynep'in kendini arayışında size söylenmiş ruhsal çözümlemeler bulabilirsiniz.Serinin devam kitaplarını çok merak ediyorum.Herkese tavsiye ederim.
Örneğin, aldatılmaktan deli gibi korktukça hem Yaradan'ı gücendiriyor henüz olmamış bir şey için bana bahşettiği cana işkence ediyordum hem de altını kalınca çizdiğin kaderin olur misali ağzımla kötüyü davet ediyordum.