Araba Sevdası, Tanzimat döneminde rastladığımız diğer roman denemelerinden apayrı, yazarını da benzersiz kılan bir romandır.
Sultan Abdülaziz döneminde yaşanan trajikomik bir aşk hikâyesini, abartılı bir “alafranga züppe” karakterinin etrafında anlatan Araba Sevdası, Türkçe edebiyatın en özgün örneklerinden biridir. Daha sonra pek çok romanda benzer örnekleri yaratılacak, aşırı Batılılaşmış, özenti karakterlerin dramı, en yoğun olarak Araba Sevdası’nın kahramanı Bihruz Bey’in şahsında ete kemiğe bürünür ve bir klasik haline gelir. Bu sadeleştirilmiş basımda, Araba Sevdası’nın orijinalinde yer alan resimlerin yanı sıra romanın kaynaklarını ve göndermelerini belirginleştiren metinlere, haritalara ve resimlere de yer verilmiştir.
“Eğer Tanzimat romanına bir Batılılaşma romanı değil de bir modernleşme romanı olarak bakarsak, Araba Sevdası gerçek anlamda modern ilk romandır.”
- Jale Parla
“Bu köksüz gölgeler kitabında asıl kahraman, Bihruz Bey’in parasını tam olarak ödemediği ve sonunda elinden aldıkları arabasıdır.O, kitabın sembolü ve fatalitesidir.”