*Kendime söz geçiremez oldum, yaptıklarımın hepsinin birer çılgınlık olduğunu biliyordum; fakat önüne geçemiyordum. Kendimi anlayamıyordum. Yalnız, tek bir düşüncem vardı: Amacıma ulaşmak!* *** Amok Koşucusu’nun güçlü bir psikolojik arka plânı vardır. Bir doktorun, meslekî ve özel hayatını bir tutkuya ve bir kadının sırrını saklamaya feda edişini anlatır. Saplantılı bir ruhun acılarını; düşmanına kör bir öfkeyle saldıran ve tehlikeleri göz ardı ederek, bir tür zehirlenme olarak tanımladığı bir hastalığa benzetir.