Kalmak, sinsi bir kaderin sahibinin eşine tutuşturduğu intihar silahı gibidir; aciziyyetin doruklara ulaştığı bir hiçlik hali.Rüyasında koşan bir kötürümün uyanışı kadar ağır ve kaçışı imkansızdır.
Hiçbir lisan yabancı değil ona , kulağı da dili de yüreğinde bu çocuğun, senin anlaşmak dediğin nedir ki , her bizi duyan anlıyor mu ki ne dediğimizi...
Savaş bir şarkıları öldüremiyordu bir de anıları fakat ezgileri yakıyordu tek tek ve savaşta bile radyolar susmuyor , evvel zaman önce patlayan barutların isini çalıyordu.
Demiş miydim evvelden, sevgi bir kuştur gelir az ötene konar, gidip tutayım dersin, hop bir de bakmışsın uçmuş dama konmuş, sen peşine düştükçe o kaçar durur. Öyle işte…
.. babasız oğlanlar yüzlerinde anasoylu bir iz taşırlar. Ağızlarının kenarında yuvarlak mahcup bir yay ve başları bir tarafa eğimlidir; günaşık gibidirler