Aleviliği anlamak; sosyal kurumlarını, ritüel ve felsefesini çözmekle mümkündür. Alevi dergah, tekke ve zaviyelerinin 1826’da yakılıp yıkılması sürecinde Alevilik Osmanlı iktidarınca ele geçirilmek istendi. Bu dönemden başlayarak Alevilik uzun süre direndi ancak, İslam’la uyuşmak durumunda bırakıldı.
Yakın çağ çalışmalarında Alevilik Türklük, Kürtlük, Şamanlık, Yahudilik, Hıristiyanlık, İslamiyet gibi dini gelenek, etkin kimlik gibi algıları içine alınmaya çalışıldı. Alevilik kendini göstermeye başladıkça bunun geçerli olmadığı anlaşıldı: Alevilik kendisidir. Bu çalışmada Alevi inanç ve felsefesini bilmek isteyenlerin bilmesi gereken konular ve çok merak edilen yönler dikkate alınmıştır sorular ve yanıtlar oluşturulmuştur. Yanıtları ise olabildiğince kısa ve anlaşılır bir düzeye indirgenmiştir.
Alevi düşüncesinin birikimi olan felsefe ve inanç konuları ilk bakışta kavramsal ve anlamsal anlaşılma zorluğu yaratmaktadır. Anlaşılmayı güçleştiren yönlerden olabildiğince kaçınılmaya çalışılarak okuma ve anlaşılma kolaylığı yaratılmaya çalışılmıştır.
Aleviliğin anlaşılması için soru ve yanıtların hazırlanmasının iki önemli amacı bulunmaktadır. Özellikle genç nesillerin öğrenmesini kolaylaştırmak ve yeni başlayanlara kılavuz olmaktır.