Özgürlüğün kölelik olarak dikte edildiği, herkesin her anının izlendiği, tarihin ve zihinlerin her zaman kontrol altında tutulduğu kapkaranlık distopik bir dünyada yaşayan Winston Smith, Gerçek Bakanlığı’nda tarihi değiştirerek yeniden yazmakla görevli bir Partilidir. Winston, yazdığı her yalanda, düşünce suçu işleyenlere zulmeden Parti’den biraz daha nefret etmeye başlar ve sonunun ölüm olacağını bilse de bu nefrete tutunmaya karar verir. Ama Büyük Birader’in onu her an izlediği, her düşüncesinin takip edildiği gerçeğinden kaçamaz...
70 yılı aşkın bir süre önce yazılmış olan 1984, George Orwell’in yalnızca başyapıtı değil, aynı zamanda gelecekle ilgili tüyler ürpertici kehanetiydi de. İnsanların zihinlerini ve davranışlarını kontrol altında tutmak için özgürlük kavramını tamamen yok eden ve tarihi tekrar tekrar değiştiren bir otoritenin varlığını son derece ikna edici bir gerçekçilikle ortaya koyan 1984, bugünün toplumları için de vuruculuğunu hâlâ koruyor.
Edebiyat tarihinin en önemli eserlerinden biri olan bu roman, sizi şaşırtacak, dehşete düşürecek ve aynı zamanda böylesi karanlık bir distopyanın gerçekçi anlatısıyla hayran bırakacak.