Yaşanmışlıklar olmasaydı, gün yüzüne böylesi bir günlük çıkmazdı. Kalem, kâğıt olmasaydı böyle bir anlatı yazılmazdı. Esinti üstünde duygular olmasaydı koşma, türkü deyip adlandırdığımız bir anlatı olmazdı. Güzeldir bu günlüğün varlığı ve böylesi bir anlatının oluşması.
Günlükler günümüzü yarınlara taşıyan seslerdir. Bu seslerin yazın dünyasında yer alması kadar önemli bir olay düşünemiyorum. Tarihin canlı yaşamını yarınlara taşıyan en değerli olaydır. Kulaklara küpe olacak sözlerin değerini bilmek gerekiyor. Yanlışları, doğruları tartacak bir terazi gibidir bu sesleniş. Biz hep doğruların ağır bastığını okuyoruz.
Günlüğe olan borcun ödenmesi olarak kalemden kâğıda dökülenler kitaplaşıyor demeliyim. Bu kitap, kütüphanelerde, evlerde yani her yerde ve her zaman okunması gereken günlük olduğunu söylemeliyim.
Başkasının günlüğü bir ayna örneği gibi kendi yaşamını yorumlamanı sağlayacaktır. Bu nedenle okunması gereken en güzel günlüktür bence. Geçmişe açılan bir kapıdan yapılan en güzel yolculuktur. Gezegenler arası bir süzülüş olarak bilinmeli.
Değerli ozanların, şairlerin, yazarların sohbetlerinden ses veriyor. Bu sesleniş gizemli dünyanın şifreli kasasıdır. Bu kasayı sevgili dostum, güzel insan Komünist Ozan kendi bilinciyle açmıştır. Buyurun okuyun bu güzel günlüğü. Tüm okurlara yürekten keyi?i okumalar diliyorum.