Altı yüz yıllık Osmanlı Tarihi üzerinde yapılan araştırmaların, yazılan eserlerin sayısı yüzlerle hatta binlerle ifade edilmektedir. Ancak bunların arasında kadına ilişkin olanları parmakla gösterilebilecek kadar azdır. Yüzlerce yıl, tarih yazıcılarının erkek olması, yapıcılarının da yalnızca erkekler olduğu izlenimini yaratmıştır. Oysa bugün, tarihin yalnızca savaşlar ya da siyasî entrikalardan ibaret olmadığının bilincine varılmış ve sosyal tarih çalışmalarına verilen önem günden güne artmıştır. Ayrıca Osmanlı Devleti`nin kurumsallaşmasının temelleri ve sınırlarının tüm yönleriyle anlaşılabilmesi için, halk kesiminin yaşantısına inmenin gerekliliği de anlaşılmıştır. Bu çerçevede, halkın yarısını oluşturan kadınların aile içindeki ve sosyo-ekonomik hayattaki yerinin ortaya konulması büyük önem taşımaktadır. Bu araştırma, Osmanlı klasik döneminde, Bursa`da kadının aile ve toplum içindeki yerini zengin kayıtlar ihtiva eden Bursa Mahkeme Sicilleri`ne dayanarak ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda öncelikle kadının aile birliğinin kurulması ve dağılmasındaki rolü incelenmiştir. Ayrıca Bursa`daki kadınların söz konusu dönemde sosyo-ekonomik yaşama çeşitli şekillerde katılabildikleri ortaya konmuştur. Elde edilen verilere göre, hamam işleten, ipekçilik yapan, tarlada, bahçede çalışan kadınlara rastlamak mümkündür. Ayrıca vakıflarda mütevellîlik yapan çok sayıda kadın bulunmaktadır. Kadınlar mahkemelerde tanık, sanık ya da davacı sıfatıyla bulunabilmişlerdir. Gerektiğinde en yakın aile bireylerini bile mahkemeye şikâyet etmekten çekinmemişlerdir.