Darbe öncesi, darbe günü ve sonrasına dair değerlendirmelerin bulunduğu ve üç ana başlık altında toplanan bu kitabı kaleme alma nedenim; bu `emperyal ihaneti` deşifre etmek, hafızlara, tarihimize not düşmek içindir...
Evet, o gece; liderleriyle, halkıyla, başta polis teşkilatı olmak üzere birçok kurumuyla birlikte `yedi düvel`e karşı topyekün kıyam edildi. Yakın tarihimizde gördüğümüz darbelerden çok farklı bir formatta ve farklı amaçları içeren bu hain kalkışma oldu o gece. Sadece, hain bir asker grubunun tankı ve tüfeğiyle gelip, geçici bir süre yönetime el koyması meselesi değildi. Önce milleti korkutacaklar, bazı fay hatlarını kullanarak birbirine düşürecekler, ardından da hazır bekleyen DEAŞ, PKK, FETÖ vb. diğer marjinal örgütleri devreye sokarak kanlı bir iç savaşın fitilini ateşleyeceklerdi.
Bu işin kurgusu tamamen dışarıda yapılmıştı. Emperyaldi. Lakin oyuncuları içeriden temin edilmiş ve Anadolu coğrafyasının küçük kıyametini amaçlayan şeytani de bir plandı.
Polislik mesleğinin bütün kademelerini ardında bırakmış, "Kara el" diye tanımladığım ihanet odağı FETÖ dahil terör batağının bütün komplolarını savuşturmuş; siyasi ve bürokratik ayak oyunlarının cenderesinden çıkmış biri: İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan... Onun kaleminden hikayesini okurken, hadiselerini kriminal ayrıntılarına değil gerçek mahiyetine vakıf olmaya çalışmanın önemini kavrayacak, özellikle de Çalışkan`ın kişiliğinde devlete sadakat yemininin bedenlenmiş halini tanıyacaksınız. Mustafa Çalışkan benim 45 yıllık meslek hayatında tanıdığım kıymetli bir polis, değerli bir bürokrat değil sadece. Yüzük taşı vasfında insan özellikleriyle devletimizin şansı. (A. Özgürel)