Tarihi ve özkaynakları ile arasındaki bağları koparılmış bir milletin ayakta kalabilmesi için yeniden, kendine hayat veren o köklerle buluşabilmesi gerekiyordu.İşte, böylesine kritik bir devrete tarih sahnesinde görünen Üstad Bediüzzaman‘ı doğru değerlendirebilmek için bugünkü Risale-i Nur talebelerine bakmak önemli ipuçları verirse de, yeterli olmayacaktır. Bediüzzaman‘ı tam olarak anlayabilmek, onun düşüncelerine ve mücadelesine tarihi perspektiften bakmayı zorunlu hale getirmektedir. Nurculuk nedir veya ne değildir? Bu isim nerden çıkmış yahut nasıl bir ihtiyaçtan doğmuştur? Bir ilim ve fikir hazinesi gibi elden ele dolaşırken, aynı zamanda bir meşreb ve meslek de belirleyen Risale-i Nur külliyatının hayatımızdaki yeri nedir?Bu tür soruların cevaplarını bulabileceğimiz bazı eserle mevcud olmasına rağmen, bugün ülkemizde giderek farklı bir ilgi odağı olmaya başlayan Bediüzzaman ve meşrebi hakkında insanların kafalarında oldukça yeni bazı sorular bulunduğu da bir gerçek. İşte, çok değişik kesimlerden insanların farlı noktalarda ortaya koyacakları değişik sorularına cevab veren bir el kitabı niteliğindeki bu eserin en büyük özelliği, güncel sorulara pratik cevaplar ihtiva etmesi ve karşılıklı dialog havasında hazırlanmış olmasıdır.Konuya çok farklı bir açıdan yaklaştığına inandığımız bu eseri ilgiyle okuyacağınıza inanıyoruz.