Yüreği hassas, kalbi incelikli insanlar, her an bir azabın içindeydiler. Her lodosta şehri baştan başa saran ağır kokuya kimsenin aldırış etmemesinin tek sebebi vardı: Çürük kokusu insanlardan geliyordu.
Iskender Pala hep derin konularda dolu dolu kitaplar yazıyor. Akşam Yıldızı da Göbeklitepe'nin gizemi etrafında dönüyor. Pala'ya göre anaerkil bir toplum yaşıyor tarihin bu ilk yerleşim yerinde.
Bağlılığı, kadının merkezde olduğu bir yaşamın özelliklerini öne çıkaran bir kitaptı. Spoiler vermemek için fazla yorum yapmayacağım çünkü Pala kitaplarında yorumlanacak kısımlar da spoiler için müthiş detaylardır.
Iskender Pala'ya bu kitapla başlamanızı tavsiye ederim.
Jack London'dan 14 kitap okudum. Martin Eden, Demir Ökçe, Deniz Kurdu gibi kitaplar oldukça güzel olsa da benim aklımda hep Yanan Günışığı yer tuttu.
Yanan Günışığı, madenlerde hızlıca zengin olmak için çabalayan bir gençtir. Kitap da bu gencin doğallıktan yavaş yavaş uzaklaşarak hem fiziksel hem de psikolojik değişimini anlatıyor. Aşk, macera ve hırs temalarıyla okuru sıkmadan bitirilebilecek bir kitap.
Gecenin üçüdür en uygun zaman bahse girerim düşünün sabah çok yakın oysa ışıltı yok ortalıkta nerdeyse gece bitmiş ama sürmekte karanlık henüz uyanmış bazıları henüz uyumamış bazıları İsmet Özel
Bir kitap açık olduğunda konuşan bir beyin, kapalı olduğunda beklemede olan bir arkadaş, unutulduğunda bağışlayan bir ruh, yok edildiğinde ağlayan bir yürektir.
Ey kadın, kalemin yoksa yazmaya dilin de olmasın konuşmaya!
Günlük yaşamda karşılaştığımız pek çok kişi, şans eseri dinleme olanağı bulabildiğimiz hikâyeler gibidir, bırakınız tanımayı, onlarla ikinci kez buluşamadan gündemimizden çıkıveriyorlar.
Kadir Gecesi (Arapça: لیلة القدر), İslam inancına göre Kur'an'ın, Allah tarafından Cebrail adlı melek aracılığıyla Peygamber Muhammed'e vahyedilmeye başlandığı gecedir. Tarihsel olarak Ramazan ayının son günlerinde yer alır. Kur'an'da bu günün ''bin aydan daha hayırlı'' olduğu belirtilmiştir.
Stephen King'den toplamda 20 kitap okumuş oluyorum bununla birlikte. Bugüne kadar okuduğum her kitabını çok beğendim. Bunun konusu iyi olsa da karakterler beni çekmedi. Karakterlerde bir gelişim görmedim. Nasıl başladıysa az çok aynı ilerliyor. Bu da kitabı biraz sıkıcı yapıyor bence.
Sonlara doğru daha akıcı hâle geldi. 300 yüz sayfanın özeti 100 sayfada yazılsa ve finali aynı şekilde verilseydi 150 sayfada okunacak harika bir kitap orataya çıkardı. Fakat ne yazık ki 450 sayfa ve içinde anlatılan aksiyon, aile bağları, korku gibi daha iyi yansıtılabilecek konulara olması gerektiği kadar değinilmemiş bence.
Biraz durağan bir kitap olsa da uzaylılara ilgisi olanları belki sıkmayabilir. Beni sarmadı ama yine de tavsiye ederim.
İnsanla insanı bağlayan yeĝane şey sevmekten başkası değildi; ne olursa olsun, bir insanı eskimeyen, durduğu yerde kıymetlenen, olanı biteni unutturan bir sevgiyle sevebilmek varabileceğin en üst mertebesiydi bu işlerin. Küçük Yuvarlak Taşlar
Hâris’e ‘Babası vefat etmiş bir yetim var, ne dersin? diye sorduğumda aldığım cevap Hâris’ten ömrüm boyunca duyduğum en güzel sözdü: ‘Babası yok diye bir çocuğu sahipsiz mi sanırsın Halîme? Yetimin sahibi Allah’tır, var git, al o çocuğu. Belki evimize bereket getirir.’ Hz. Muhammed S.A.V. İçin Bülbülün Kırk Şarkısı