Toplamda on farklı davadan oluşuyor serinin bu kitabı. En çok Frances Carfax'ın Gözden Kaybolması olayının anlatıldığı beşinci bölüm hoşuma gitti. Zengin bir ailede doğmuş ancak tüm malı mülkün erkeklere bırakıldığı bir zamanda yaşama şanssızlığına maruz kalmış genç bir kadına, yalnızca birkaç parça mücevher miras kalıyor. Elinde bulunan az parayla sürekli otellerde konaklıyor. Tabii ki yalnız kadınların parasını çalan bir çiftin gözünden kaçmıyor bu durum. Bir gün Sherlock bu olayı duyduğunda arkadaşı Watson'ı Ingiltere dışına gönderiyor. Buradaki işin eğlenceli kısmı ise aslında arkadaşı Watson'ın neler yapabileceğini merak etmesi ve bu sebeple bahaneler uydururak onu bu davaya yalnız göndermesi. Arkadaşı iz peşinde gezerken Sherlock, en doğru zamanda onu kurtarıyor ve olaya müdahil oluyor. Birlikte kadının nerede olduğunu bulmaya çalışmaları oldukça ilgi çekici ve sürükleyiciydi.
Özellikle ilk hikayede olayı küçük bir çakıl taşının farklı yerde olmasıyla çözebilen, daha doğrusu bunu fark edebilen Holmes, yine kendine hayran bıraktı beni.
Ancak beşinci hikayedeki Ünlü Müşteri bölümü felaket derecede korkunç ve iyiydi. Insanları canının istediği gibi kullanan ve öldüren zengin bir yer altı suçlusunu anlatıyordu. Bu adam Sherlock'a bile zarar vermekten çekinmiyor. Hayatına birçok kadın giriyor ve eşlerini öldürüyor. Bunun yanında kaçakçılık, adam öldürme ve hırsızlık gibi ciddi suçları da rahat bir tavırla işleyebiliyordu.
Diğer hikayelerden bazılarını başka bir yayınevinde basılan Sherlock kitaplarından hatırlıyordum. Genel olarak akılda kalıcı ve etkileyici hikayelere yer verilmişti bu kitabında. Dedektif ve gizem türünü sevenlere tereddütsüz tavsiye edebilirim.
Okuduğum serinin diğer kitaplarına kıyasla bu kitap yalnızca iki hikaye içeriyordu: Korku Vadisi ve Baskervilles Laneti. Sherlock kitaplarında genelde kısa ve çarpıcı öyküler okumaya alışığız. Yine de bu hikayelerin uzun olması onları ne daha sıkıcı yapmış ne de daha az etkileyici.
Ilk hikayede suç, intikam ve gizemin bir araya geldiği müthiş bir konu anlatılmış. Ikinci hikayede ise gerilim ve gizem ağırlıklıydı.
Sherlock'un ve Watson'ın tavırları ve olaylara tepkileri beni her zaman şaşırtıyor. Bu küçük detaylar, iki karakterin sıkıcı olmasını engelliyor. Dizisini, filmlerini izlemiş ve kitaplarını okumuşsanız eminim siz de fark edeceksiniz, çok da hoşunuza gidecektir.