"Aşkın, bir erkeğin kendi Kişisel Menkıbesinin peşinden gitmesine engel olmadığını anlaman gerekiyor. Böyle bir şey söz konusu olduğu zaman bil ki Evren'in Dili'ni konuşan Aşk değildir bu, yani gerçek Aşk değildir."
"Sorun şu ki, her gün yeni bir yere gittiklerinin farkına varmıyorlar. Otlakların değiştiğini, mevsimlerin birbirine benzemediğini anlamıyorlar. Çünkü yiyecek ve sudan başka bir kaygıları yok."
Çok bilinen ve hakkında çok konuşulan bir kitap. Uzun zamandır merak ediyordum ben de ancak bugün kısmet oldu. Aynı isimli, Jorge Angel'dan bir kitap okumuştum. Aralarındaki tek benzerlik simyacılık ve felsefe taşıydı. Ancak Paulo'nun Simyacı'sı daha detaylı ve uzun bir serüvenden bahsediyor.
♤♤♤♤
Santiago isimli bir gencin kendi Kişisel Menkıbesinin peşinden koşmasını anlatıyor. Amacı için, Endülüs'teki kendi sıradan hayatından, ailesinden, çobanlık ettiği koyunlarından ve aşık olduğu çöl kadınından vazgeçiyor. Rüyasında gördüğü bu hazineye ulaşmak için türlü sıkıntılar ile karşılaşıyor ancak Evren, amacına ulaşmasını delikanlıdan da fazla istiyor ki ona her zorlukta yardım edecek birini çıkarıyor karşısına.
Haksız yere casuslukla yargılanarak idam edilen Mata Hari'nin savcısı Andre Mornet'in şu sözleri insan hayatının hatta bir kadının ne kadar ucuz olduğunu içimi yakarak özetledi kitabın sonunda. "Aramızda kalsın ama elimizdeki deliller o kadar yetersizdi ki bir kediyi bile mahkum etmemize yetmezdi."