Eksik parçamı arar gibi seni arıyorum ben. Sen de beni ara. Boşluğunu doldur, eksiğini tamamla. Dünya dediğin bir kaza ertesi. Aç kapılarını. Elinle koymuş gibi bıraktığın yerde bul beni. Gel nerdeysen. Cennet olsun yeniden. ???????????
Ne baştan ayağa cennetsin ne de tümüyle cehennemsin. Aynı anda birbirine zıt iki şeysin. İçinde iyilik ve kötülüğü besleyip büyütecek yeteneğe aynı anda rastlayacaksın. Hataya da sevaba da aynı derecede ehliyetli olacaksın. Bir yanın yükselmeye çekecek seni bir yanın düştükçe düş diyecek. Zirvelerle çukurlar arasında gidip geleceksin.
“LA” sonsuzluğa uzanan bir hece. Nazan Bekiroğlunun kaleminden ve yazarın okuduğum ilk kitabı. Âdem ile Havva’nın hikayesinden yola çıkarak, insanlığı anlatıyor. Önceki ve sonraki mevcut olan bir hayat.Ben beniâdemim. Herkesin kelimeler kitabı vardır. Allah insanı doğruyu , yanlışı ayırt edecek bir surette yaratmıştır. Dünya’ya bir imtihan olarak gelmiştir. Şiirsel anlatımıyla , her kelimesin de anlam yüklü olan bu kitabı çok beğendim😊 Bir kaç alıntı ekleyip noktalıyorum. Âdem’in kelimeler kitabı, insanın varlık gerçeğini yorumluyor. Oysa kabil, insanlığın hikâyesini kölesi olduğu karanlık adına en baştan bozuyor.
Sanki atı ehilleştirmemiş, toprağa hükmetmemiştir. Buğday, ilk ekmeği pişirmemiş, saban yapmayı, ev kurmayı, sal bağlamayı, yelken açmayı, toprağa gölge salmayı öğrenmemişti.
Havva sanki örgülerini çözüp de suya eğilmemiştir. Âdem’in sanki tenine su hiç değmemiş, ateş yakmamıştı gövdesini. O en büyük acıyı çekmemiş gibi, sanki Kabil Habil’i hiç öldürmemişti. Zaman herşeyi uğurlar, yola koyar. Her yolun sonu, her cümlenin noktası var ...