Lev Nikolayeviç Tolstoy

Yazar

0

Takipçi

0

Beğeni

71

Görüntüleme

Lev Nikolayeviç Tolstoy İncelemeleri

#fikir ve düşünce - @berceste
İnceleme
19 gün
Biz her şeye,
esirgeyen ve bağışlayan,
çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan,
hep esirgeyen ve hep bağışlayan
Rabbin adıyla başlayan adamlarız Anna...
Tarık Tufan

Tolstoy ’un Anna’sınında okuyucunun kendinden izler bulacağı ve bitirdiği zaman “iyi ki okumuşum”diyeceği başyapıt…

Eserde Tolstoy kitabın adını taşıyan baş karakter Anna Karenina ’nın hayatına dair yansıttığı ayna muazzam, ”her insan bir alemdir” sözünün roman aracılığıyla edebiyata yansıması gibi,her karakteri nakış nakış izlemiş yazar. Eseri okurken

Tolstoy ‘un kaleminde kelimeler manaya dönüşmüyor adeta süzülüyor manasına bir ahenk katıyor diliyle, bundan ötürü eserin hacmi gözünüzü korkutmasın çok akıcı ve anlatısı yormuyor.

Hayatta herşeyin bir sonu vardır, duygularında sonunun geleceğini yazar anna karenina ve çevresindeki insanların hayatlarına dokunarak anlatıyor. eserdeki Karakter analizlerinden ayrı ayrı okurken haz alacağınız ,duygularını, düşüncelerini hatta karakterlerin mimiklerinin halini tahayyül ettirecek, ruhundaki sızılara, derin çalkantılı süreçlerini ince ince işlenmiş bir üslupla anlatılması bir yazar için muazzam kelime işçiliği.

Dünyanın edebiyat tarihinin gelmiş geçmiş en iyi yazarların birisi Tolstoy ve dünya klasikleri içinde aşk romanları rafının en Nadide köşesinde yer alan Anna karenina. Aşk ve ahlak konusunun ağırlıkla yön verdiği romanda Aşkı yargılayan insanların zihnindeki mahkemelere, yargıca, savcıya ve avukata gerek olmadığı aşkın mantıkla yürümediğini bunun başkalarının yargısında yeri olmadığını, kişinin aldığı karar yanlış olsa bile onun doğrusunu olduğunu ve bu “doğruya” saygı çerçevesinde bakılması gerektiğini çok özel bir ahlaki dille anlatıyor.

Kişinin duygularıyla ve vicdanıyla olan terazisine karışmanın kimsenin haddine olmadığını,sınırların nerelerde çekilmesi gerektiğini çok ayan beyan anlatıyor yazar…

Klasiklerin yeri bende ayrıdır, ağırlık olarak klasik okumaya çalışıyorum ve kattıkları itibariyle kesinlikle klasiklere kendinizden yer açın. Zihin deryanızdaki mana dağarcığına bereket katacağından şüpheniz olmasın.

Anna deyince aklımıza gelen Tarık tufan şiiriyle giriş yapmak istedim.Kitabı Biraz daha anlatabilir , incelemeye vakit ayırabilirim fakat d’okunacak çok kitap var..

Keyifli okumalar herkese…
Anna Karenina
Lev Nikolayeviç Tolstoy - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
@berrybutcher
İnceleme
20 gün
Kitapta asıl anlatılan bir aşk ve pişmanlık hikayesi gibi görünse de aslında daha çok öne çıkan başka mezvular göze çarpıyor. Insanları hapise atmanın, idam etmenin etik yanı ve olumsuzluğu anlatılıyor. Ayrıca kitabın sonuna doğru yazar, çocuk kitaplarında gördüğümüz türde bir öğüt vererek Hristiyanlık'ı ve Kutsal Kitap'ı övüyor. Bu kısım biraz zorlama reklamcılık gibi hissettirdi doğrusu. Zaten ikinci alıntıda da açıkça insan yasalarını reddedip tanrının yasalarına uymanın doğruluğunu imâ ediyor.

Bunlar bir yana, prens Nehlidov'un karakterinde gerçekten çok düzgün şekilde yazılmış bir gerçekçilik vardı. Klişe aşk romanlarındaki gibi bir kadının peşinden kör bir şekilde koşan aşıklardan ziyade, bu yolculukta bazen pişmanlığından dolayı vicdanını dinleyip Maslova karakterine yardım eden, bazen de tüm servetini ve varlıklı hayatını bu yolda harcamanın tereddütünü yaşayan gerçek bir insan okuyoruz. Vicdanımızla çıkarlarımız arasında kaldığımız zaman hissedeceğimiz olağan duygular hiç sığ olmayan bir şekilde karakterin davranışlarına yansıtılmış.

Ayrıca her karakterin hikayesine birkaç paragraf ayrılması da kitabı biraz uzatmış ama bence yerinde bir karar olmuş. Diğer karakterlerin yaşadıklarının da prensin üzerindeki etkisini anlamamızda faydası var gibi duruyordu.
Diriliş
Lev Nikolayeviç Tolstoy - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
@berrybutcher
İnceleme
24 gün
Sonsuza kadar Karenina kalmak mecburiyetinde olan bir kadının, sevmediği hayatından bir türlü kurtulamadığını anlatan bir klasik. Yalnız, kitabın ismi genel konu olarak algılansa da aslında kitaptaki karakterlerden sadece biri. Diğer karakterler yardımcı karakter olmak için fazla derin yazılmışlar.

Biraz Madam Bovary kitabını hatırlattı.
Ilk ciltte giriş kısmı bayağı uzun tutulmuştu. Anna karakterini bize gösterene kadar birçok başka karakteri protagonist zannettim. Sayfa sayısının bu kadar fazla olması da sanırım her karakteri ve her olayı detaylı bir şekilde anlatmasından kaynaklanıyor. Lakin bu durumu can sıkıcı bulmadım. Hatta Anna'nın asıl olayına kadar gerçekten akıcı bulmuştum kitabı. Fakat iş Anna ve esas mezvu olan yasak aşka geldiğinde sıkıcı olmaya başladı. Hayattan ne istediklerini anlayamadığım, başkalarından ne beklediklerini de çözemediğim bir takım tuhaf karakterleri okuyoruz.

Kitabın tamamında yer alan, birbirinden farklı karakterlerin tek bir kişi gibi gelmesi de yazarın kendi iç karmaşasını onlara eşit şekilde dağıtmasından kaynaklanıyor sanırım. Ister Anna'ya ister Kitty'e ya da Levin'e bakın, her an intihar edecekmiş gibi ya da sürekli aklında cevaplayamadığı canını sıkan bir konu var karakterlerin. Hepsi zehirli ve rahatsız edici düşüncelerimizin taşıyıcıları gibi aynı doğrultuda hareket ediyorlar. Yaptıkları hatalar da buldukları çözümler de hemen hemen benzer ölçüde.

Ikinci ciltte Anna Karenina'nın nasıl bir sona ulaştığı verilmiş. Dışarıdan bakınca eşini ve çocuğunu, genç sevgilisi için bırakıp kaçan umursamaz bir kadın izlenimi veriyor. Ancak kadının sonunu okuyan insanlar, intihar etmesini bir tür vicdan azabıyla da karıştırabilir. Fakat bence bu nokta çok açık. Intihar etmesinin iki nedeni olabilir: ilki hiçbir şeyden mutlu olamama sorunu, ikincisi ise genç sevgilisinin kendisini terk etmesinden korktuğu için anlık yapılan bir hata. Bana kalırsa intihar sahnesi göz önüne aldığında Karenina'yı bu noktaya sürükleyen ilki, intihar olayını gerçekleşmesini sağlayansa ikincisidir.
Anna Karenina 1. Cilt
Lev Nikolayeviç Tolstoy - İskele Yayıncılık - 2017
@ihtiyar
İnceleme
29 gün
Lev Tolstoy'un aynı adlı ölümsüz eserinden uyarlanan Korstantin Levin yakında Kanal D'de
Hikayeyi herkes biliyor. Ben sadece kendi tespitlerimi aktaracağım:
1.(Numara koymak işe ayrı bir ciddiyet katıyor) Kadının aldatması bugün için sıradan bir konu olabilir hatta o gün için de. Ama olaya kadın ve cinsellik dışında bakması yönüyle (bkz Decamaron) belki de ilk eser. (Belki de değil. Edebiyat tarihçileri yazsın). Ancak Üstad bir taraftan da bak yaramazlık yapmayın başınıza neler neler gelir diye ahlaki bir ders vermeyi de ihmal etmemiş.(Bkz insan ne için yaşar.)
2. Anna subay Vronski ile karşılaşıyor, sonra ondan kaçmaya başlıyor, acaba âşık mı oldu derken bir bakmışız sevgililer. Peki arada ne oldu, bilmiyoruz. Levin'in tarlasındaki ekinlerin salınışını bile ayrıntısı ile tasvir eden Tolstoy ustanın burayı böylece geçiştirmesinin bilinçli bir tercih olduğunu düşünüyorum. Tolstoy ahlaka değer veren bir yazar. (Ahlakçı diye ahlakı küçümseyenlere karşı hiç de vicdancı olamayacağım, Allah belalarını versin mendeburlar) Bu nedenle de, böyle şeyleri açık açık yazıp anlatıp aldatmaya meyli olanların iştahını kabartmak istememiş olmalı. Ben okurken hiç canım çekmedi mesela.
3. Kitabın adı Anna Karanina değil de, Korstantin Levin olsaydı kitabı nasıl değerlendirirdik acaba? Bence Levin ismi hiç sırıtmazdı. Zira Anna romana sonradan dahil olup, Anna'nın öyküsü bittikten sonra Levin'in hikayesi devam ediyor. Öyle olsa Levin'in Allah'ı arayış öyküsünü konuşur olurduk, Anna'nın aşkı yerine. Tabi çıkardı illa " Ayyy Anna'yla Vronski çok yakışıyooo" diyenler çıkacaktı da boş verin onları.
Anna Karenina
Lev Nikolayeviç Tolstoy - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
home explore mail
person