"Artık bizimle tımarhanede yaşayan insanlar arasında bir fark olmadığı benim için çok açık, o dönem bundan sadece belli belirsiz şüphe duyuyordum. Tüm deliler gibi, ben hariç herkesin deli olduğunu düşünüyordum."
"Her inancın özü, hayata ölüm tarafından yok edilemeyecek bir anlam vermesidir. İnanç, zenginliğin içinde ölen bir çarın, emek vererek çile çekmiş yaşlı kölelerin, yarı akıllı yaşlı kadınların, mutlu genç kadınların ve tutkulara kapılmış gençlerin sorularına yanıt verebilir."
"Her şey herkes için benzerdir. Dürüst, ahlâksız, iyi, kötü, temiz, kirli, kendini feda eden, etmeyen, faziletli, günahkâr, biri küfür eden, diğeri küfürden korkan aynıdır. Bu sebeptendir ki, gökyüzünün altında yapılan her işin altında bir kötülük vardır. İnsanoğlunun kalbi kötülük doludur, yaşarken de içlerinde bir delilik vardır, sonra da ölür giderler. Yaşayan bir köpek olmak, ölü bir aslan olmaktan iyi olduğundan yaşayanların içinde hâlâ bir umut vardır."
"İşte, kendileri kötü olan birtakım insanlar, başka kötü insanları düzeltmek istiyorlar, bunu da bedensel cezalarla gerçekleştirebileceklerini sanıyorlardı."
'"Yasa mı? dedi, "Önce herkesi soyup soğana çevirmekle işe başladılar. Herkesin varını yoğunu aldıktan sonra da üzerlerine çöreklendiler. Karşı gelenleri ise kırıp geçirdiler, ezdiler. İşte bundan sonra da oturup çalmayı çırpmayı öldürmeyi yasaklayan yasalar yazdılar. Söz ettikleri yasa bu mu? Bunları yapmadan önce yasayı çıkarsaydılar ya!"'
"Eğlendirici, neşelendirici bir şey yok zaten... Her şey iğrenç. Bütün bu kiliseler, şarkılar ve sahtekârlıklar ne işe yarıyor? Birbirimizden nefret ettiğimizi gizlemeye..."
Aslında seninle ben,her bakımdan farklı insanlarız: zevklerimiz farklı, görüşlerimiz farklı; ama senin beni sevdiğini ve anladığını biliyorum, bu yüzden de seni müthiş seviyorum.