"Kilisede duydukları her şeye nasıl böyle bütün kalpleriyle inanırlar, kalkıp bütün o lafları söylerler, bütün o lafları dinlerler ve kusmazlar? Hristiyan olduğumu sanırdım, oysa değilmişim. Ben başka bir şeyim, ama bunun ne olduğunu bilmiyorum."
"Belli bir uygarlık seviyesine erişmiş insanların arasında geri kalmış, zaten geriye dönük bir grup insanın yaşamasının ve sosyal bir Arcadia* oluşturmasının mümkün olamayacağı hiç aklına gelmedi mi?"
"Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz. İnsanların bahçelerindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvalanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. İşte bu yüzden bülbülleri öldürmek günahtır."
Bayan Maudie sallanmayı bıraktı, sesi sertleşti: "Sen bunu anlamayacak kadar küçüksün," dedi, " ama bazen bir adamın elindeki İncil... babanın elindeki viski şişesinden daha tehlikeli olabilir."
Kitap, ırkçılığı, önyargıyı, ötekileştirmeyi ve adaletsizliği 9 yaşındaki küçük bir kız çocuğunun gözlemleri ve düşünceleriyle anlatıyor bizlere.
Amerika'nın küçük bir kasabasında yaşayan, annesi hayatta olmayan Scout, abisi Jem, yakın arkadaşı Dill ve avukat babaları Atticus’un çerçevesinde oluşan bir hikaye... Scout çok zeki bir kız çocuğu. Henüz okula gitmeden okumayı söker fakat bu durum öğretmeni tarafından pek hoş karşılanmaz, arkadaşları tarafından ise dışlanmaya başlar.
Kitabı iki bölüme ayıracak olursak ilk bölüm çok ayrıntılı ve sıkıcı, ikinci bölüm ise Scout'un ağzından anlatılmaya başlandığı için daha samimi daha yalın ve daha akıcı.
Çocukların avukat babaları olan Atticus çok güçlü ve dürüst bir karakter. İnsanları olduğu gibi kabul edip seven, sayan biri ve bu değerleri çocuklarına aşılamaya çalışan, eşitliği savunan harika bir baba. Haksız yere tecavüz suçundan suçlanan zenci bir adamı savunduğu için beyazlar tarafından yapılan haksızlığa uğrayıp dışlanıyor fakat bu yanlış davranışlara boyun eğmeden, dimdik durarak sonuna kadar idama mahkum edilen zenci adamı tüm suçsuzluğuna dair kanıtları sunmasına rağmen mahkeme heyetinin fikrini değiştiremiyor. Belki de değiştiriyor. Sonunu merak etmeniz için açıklamıyorum. Okumalısınız.. Hatta belki filmini de izlemek isteyebilirsiniz. Kitabın adı ile aynı filmin adı da.
Tespih Ağacının Gölgesinde, okurlar arasında çok bilinen Bülbülü Öldürmek'in kısmen devam kitabı olarak yazılmış.
Konusu bakımından Bülbülü Öldürmek'in ana karakteri Scout Louise'i burada da görüyoruz. Bazen Bülbülü Öldürmek'te bahsedilmeyen çocukluk anılarına da yer verilmiş fakat çoğunlukla Louise'in yirmli yaşlarının sonunu anlatıyor.
Zaten ilk kitabı okuduysanız karakterin uçarı bir tip olduğunu fark etmişsinizdir. Yetişkinliğinde de tomboy havası pek değişmemiş. Karakter bir yana, kitabın yazılış amacı ilk kitaptan farklı olarak Amerika Iç Savaşı'na daha fazla değinmek. Daha doğrusu savaştan sonrasına.