"İşler ne zaman sarpa sarsa birçok insan, zayıf insanlar bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünürler ve bir sürü karmaşık düşünceye dalarak zayıf düşenler olanca sofulukları ve kibirlilikleriyle hep bir çeşit oturoturduğunyerde dinine yönelirler ve zulme ve takdir-i ilahiye boyun eğerler."
"Kendimi parlak, kaygan kaldırımda yürüyen kapkara, kasvetli bir figür olarak hatırlıyorum ve bütün bu mekânın sefil saygınlığından, çıkarcı ticariliğinden ne kadar uzak olduğuma dair hissettiğim o tuhaf duyguyu."
Adın da anlaşılacağı üzere bizim perspektifimizden "uzaylılar" ile olan bir mücadele konu alınmış. Günümüz için bile yeterince sağlam bir bilim kurgu olduğuna inanıyorum. Çünkü kitaba ulaşacak herkes zaten uzayla ilgilenen ve en ufak keşifleri takip eden insanlar değil. Tatmin edici şekilde, rising action kısmından climax'e kadar detayları sağlam oluşturulmuş bir kitap.
Hangi süper güce sahip olmak isterdiniz sorusuna genelde düşünceleri okuma, ışınlanma ve görünmezlik gibi olağanüstü yetenekler akla gelir. George Wells de görünmezliği fantastik türden bilim kurguya yaklaştırarak gerçekçi bir olağanüstü kurgu yaratmış.
Homeros'tan sonra dinlendirici, kısa bir bilim kurgu okuyayım diye başladım Wells'e. Fakat kitabın seksen sayfa olması sizi yanıltmasın. Bana kalırsa Homeros'un kitabından çok daha ağır ve doğru çıkarımlar yapmak için yavaşça okunması gereken fikirler barındırıyordu.
Öncelikle tanrının, yeniden bir Nuh tufanıyla insanlığı 'temizlemesi' kararıyla başlıyoruz. Bulduğu Nuh ise, eskinin aksine modern bir Nuh'tur ve hemen tanrının kararlarını sorgulamaya başlar.
Wells, hem toplumdaki yozlaşmayı eleştirir hem dini olayları sorgular hem de siyasete dokunur.
Herbert Wells'in olağanüstü hayal gücü yine harika bir eser ortaya çıkarmış. Bilim ve merak ile hareket eden insanların, başka canlıların doğasını bozup tanrı rolü oynamaya çalışmalarını konu alıyor bu kitap. Farklı karakterdeki insanların ne kadar ileri gidebileceklerine şahit oluyoruz. Etik değerlerden tamamen uzaklaşmayı başaran bir adam, kararlı insanların arkasından gitmekle kendini güvende hisseden öz güvensiz başka bir adam ve hikayenin protagonistinin yolları bir adada birleşiyor.
Gelecekte insan türünün iki farklı alt ırka ayrıldığı bir bilim kurgu hikayesi. Yer üstünde yaşayan sevimli ırk Eloi ve geceleri hareket eden, yer altı ırkı Morlock'lar.
Insanların gelecekteki bu iki formu, bizlerin iyi yanları ve kötü yanları olarak somut bir vücutta var olmuş gibi.
Karanlıkta çalışmak zorunda bırakılarak yer altını habitat olarak benimseyip, gün ışığından korkan Morlock'lar, günümüzün hizmet eden tarafını yansıtıyor gibiydi. Tam tersine, karanlıktan korkarak gün ışığında, güzelliklerini koruyup mutluluk içinde yaşayan Eloi'lar ise şanslı tarafta. Gelecekte böyle bir ayrımın oluşacağı, insanların yaşam şartlarına göre evrimleşip tuhaf yaratıklara dönüşeceği fikri beklenmedik derecede şaşırtıcı. Insanların geleceğini düşününce, sonu ne kadar kötü veya güzel olursa olsun hep birlikte deneyimleyeceğimizi düşünürdüm. Böyle somut bir ayrımı hiç tasavvur edemezdim.