"Tarihin beni nasıl andığı ya da anıp anmadığı umurumda değil. Senin de olmasın. Yalnızca bir kahramanmış gibi savaş ve gerekirse bir hiçmiş gibi tereddüt etmeden öl. Emin ol birileri seni mutlaka hatırlayacaktır."
"Her anlamda yanımda olmasını istediğim değil, yanında olmak istediğim kadınsın. Savaşın sonucunda ne olacağı umurumda değil, önemli olan şuan sana ait olduğum için kendimi ne kadar kutsanmış hissettiğim."
"Derler ki bir ruh ait olmadığı bir yeri gördüğünde mutlaka tanırmış. Kimse bilmese bile ruhun kendisi bilirmiş nereye ait olduğunu. Hangi özden yoğrulduğunu, hangi közle yok olduğunu."
"Haklıydı, biz birdik. Tanrıların oyunları ya da savaşlar bizi birbirimizden ayırabilirdi fakat her zaman birbirimize çıkan yolu bulacaktık. Yol bazen fazlasıyla dolambaçlı olacaktı. Yine de o yolun sonuna varmayı başaracaktık."
"Söyle o halde ayrılır mı gün hiç geceden, ayrılır mı ay güneşten? Belki de yetmez sema ikisine birden, biri mutlaka daha fazlasını ister sonsuz gökyüzünden."
"Görmek ve bilmek yerine hiç var olmamayı tercih ederdim; çünkü bilmenin de görmenin de ne kadar büyük bir lanet olduğunu deneyimledim.Bir şeye engel olamadığın sürece o şeye karşı kör olmak bence en iyisiydi."
Ben bir kadın ve en önemlisi de bir insandım.Erkek gibi savasabilecek, düşünebilecek ve okuyabilecekken neden birinin gelini olmakla yetinecektim ki? Hayır bir erkek gibi değil, bir kadın gibi tüm bunları yapabilirdim. Onlar da yapabilirdi. Sadece yapmamızı istemiyorlardı.
Onlara başkaldırmamızı, özgürlüğümüzün peşinde koşmamızı istemiyorlardı; çünkü kadınlar düşündüğünde tehlikeli varlıklara dönüşüyordu. Bizden korkmak istemiyorlardı, bizi evlerinde altından bir lir gibi sergilemek istiyorlardı."