"Söz gelişi benim gibi sıradan insanlar ise ne yapacaklarını bilmezler, ellerinden bir iş gelmez; onlara kalan tek şey, büyük toplumsal akımların varlığını hissetmek ve bu akımlara kapılarak sürüklenmektir."
"Açlık, soğuk, korku, bellerini büken çalışma yükü çığ gibi ezip geçiyor zavallıları; bir fırsatını bulup insan olduklarını, insanla hayvanı birbirinden neyin ayırdığını, hangi amaç için yaşadıklarını düşünemiyorlar."
"Sanki yaşam, işlerini tıkır tıkır yürüten milyonlarca insan arasından beni seçmiş; işe yaramaz, beceriksiz, kötü bir adam olarak yalnızlığın kucağına atmış..."
"Bana kitaplarınızı gönderin, ama mutlaka imzalı olarak. Ama sakın "çok sayın" filan diye yazmayın, şöyle deyin yeter: "Kimin nesi olduğunu bilmeyen, bu dünyada ne için yaşadığı belirsiz Marya'ya..."
"Benim içimdeyse, sanki çok, çok eskiden doğmuşum gibi bi' duygu var... Hayatımı, bitmez tükenmez kuyruğu olan bir elbise gibi sürüklüyorum sırtımda..."