Fransiz Ihtilali döneminde geçen bir hikayeden bahsediliyor kitapta. Konu daha çok romantizm kurgusu gibi görünse de ilk bakışta, aslında devrimin arka planı anlatılıyor.
Yazar, devrim sırasında toplumdaki yozlaşmaya ve değişimin getirdiği negatif yönleri de göstermek istemiş. Özgürlük uğruna hümanizmin yok sayıldığını ve insanların her şeye gözlerini kapattığını anlatmak istemiş. Ancak kitap boyunca gelişen bir yozlaşma göremedim. Kral döneminde de, devrim zamanında da insanlar hep yozlaşmış bir şekildeydi zaten. Kralcılar da Jakobenler de kendilerinin en iyi olduklarını savunuyorlar ancak iki taraf da yalnızca karşı tarafı yeryüzünden silmeye çalışıyor. Iki taraf da kendi çıkarları uğruna egemen olan rejimin gücünü suistimal etmeye çalışıyor. Insanın çirkin yanı hiçbir ideolojiyle silinemiyor.