Geçmiş zaman dilimleri için pişman olmak, stres ve depresyonun; gelecek zaman dilimleri için endişeye düşmek ise, anksiyete bozukluğu, kaygı durum bozukluğu, panik atak ve duygusal rahatsızlıkların nedenidir.
Bir gün bu kitabı okuyacagımı tahmin etmezdim .İyi ki alıp kendisiyle tanışmışım. Kitabın içeriği beklentimi fazlasıyla karşıladı.Bu kitap, Kur'an-ı Kerim'de vahyedilen ve Hz. Peygamber'in hayatında uyguladığı yeme içme adabına göre 'İslam mutfağı'nı', yani doğru beslenme şeklini anlatıyor.
Yazar, bir mutfağı popüler kültür veya medya gibi araçlar belirliyorsa, o mutfaktan sağlıklı nesiller yetişemeyeceğini söylüyor. Maalesef, Batı kültürünün tüm dünyaya yaydığı gibi, bizim mutfağımıza da girmiş ve değerlerimizi yerle bir etmiş durumda. Kur'an-ı Kerim bize en temizinden, helalinden yememizi emrediyor. Ancak günümüzde gıda ve tıbbi sektörde temiz ve helal ürünler bulmak oldukça zor. Katkı maddeleri ve işlenmiş kimyasallarla boğuşuyoruz.
Resulullah (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyuruyor: 'Öyle bir devir gelecek ki, insanoğlu aldığı şeyin helal mi, haram mı olduğuna hiç aldırmayacak.' Biz de o devirde yaşamıyor muyuz?
Her satırının altını çizdiğim bu kaynak, günümüzün hastalıkları olan şişmanlık, obezite ve mutsuzluğumuzun nedenlerini ve daha birçok konuyu ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Bir yemek tarifi kitabı gibi, her bölümüne defalarca bakabileceğim bir başucu kitabı. Sevgilerimle, sağlıkla ve kitapla kalın
Serbest yazarlıkla geçimini sağlayan 1997 yılında eşi Penny ile Vermont’un Cabot kasabasında bir kaç dönümlük kendi inşa ettikleri bir evde yaşıyor. Ailesinin yolculuğu ve küçük araziye, kök salma macerasında biriktirdiği kendi yaşamından hikâkayeleri paylaşmış. Okul ortamından, sisteminden tamamen uzak öğretilmeye değil çocuklarıyla birlikte öğrenmeye dair bir yaşam tarzı tercih ettiler. Okulsuzluk çok ciddi emek ister. Bunu onlar başardı. Ben de bu düşünceyi benimseyen biri olarak çocukların çocuk olmalarına, standart eğitimin zorlayıcı, boğucu etkisi olmadan rahat nefes almaları için elimizden geleni sağlamak istiyoruz. Belki bir dağ evi kırsal bir hayat yaşamıyor olabiliriz ama tabi ki okulsuz eğitime daha katkısı olacağını düşünüyorum. Bu süreçte çocukların bizlere açtıkları kapılar o kadar çok ki , bunu kolaylaştırmak için iyi değerlenirmek lazım. Rabbim herkesin gönlüne göre versin 🤲🏻
“Kalbinizde Allah’ın nuru vardır, onun da adı da vicdandır” Tolstoy Rus yazarı L.N. Tolstoyun Hz. Muhammede hayranlığı ilk peygamberimizin hadislerini okuması ile kazandırmış. Kendiside bu inceliği yakalamış ve insanlara daha çok duyurmak adına bu eseri paylaşmış.
İnsan yaşadığı zaman diliminde Allah'ın ve kulların memnun olacağı işleri üretmekle, içsel bir huzur ve mutluluk yakalar. Zaten bu içsel mutluluk, yaşam enerjisinin sırrıdır.
“LA” sonsuzluğa uzanan bir hece. Nazan Bekiroğlunun kaleminden ve yazarın okuduğum ilk kitabı. Âdem ile Havva’nın hikayesinden yola çıkarak, insanlığı anlatıyor. Önceki ve sonraki mevcut olan bir hayat.Ben beniâdemim. Herkesin kelimeler kitabı vardır. Allah insanı doğruyu , yanlışı ayırt edecek bir surette yaratmıştır. Dünya’ya bir imtihan olarak gelmiştir. Şiirsel anlatımıyla , her kelimesin de anlam yüklü olan bu kitabı çok beğendim😊 Bir kaç alıntı ekleyip noktalıyorum. Âdem’in kelimeler kitabı, insanın varlık gerçeğini yorumluyor. Oysa kabil, insanlığın hikâyesini kölesi olduğu karanlık adına en baştan bozuyor.
Sanki atı ehilleştirmemiş, toprağa hükmetmemiştir. Buğday, ilk ekmeği pişirmemiş, saban yapmayı, ev kurmayı, sal bağlamayı, yelken açmayı, toprağa gölge salmayı öğrenmemişti.
Havva sanki örgülerini çözüp de suya eğilmemiştir. Âdem’in sanki tenine su hiç değmemiş, ateş yakmamıştı gövdesini. O en büyük acıyı çekmemiş gibi, sanki Kabil Habil’i hiç öldürmemişti. Zaman herşeyi uğurlar, yola koyar. Her yolun sonu, her cümlenin noktası var ...
Kitabın isminden anlaşıldığı gibi daha sakin, daha mutlu ve daha özgüvenli çocuklar yetiştirmek için”daha sade” nin olağanüstü gücünü anlatan bir kitap. İslamiyette olan ve Peygamber (s.a.v) yaşadığı hayat tarzına sadeliğe çok yakın konulara denk geldim. Biz müslümanların yaşaması gereken bir yaşam bicimi. Ancak hayatımız modernizmle birlikte bir tüketim çılgınlığı ile bizleri baştan çıkarmış malesef. Çocuklarımızın ihtiyaç duyduklarından ve istediklerinden çok fazla seçenek sunuyoruz. Fazla oyuncaklara boğmak dağınık bir odaya sahip olan bir çocuğun ne kadar mutsuz olduğunu kanıtlamış yazar. Daha sakin , daha mutlu bir yaşam için evvela günlük hayatımızı bunaltan fazlalıkları ve telaşları azaltamak , buna “hayır teşekkürler “ 😊 deyip içtenlikle yapmak. Tabi ki sadece dağınık evlerimiz ve yoğun yaşamlarımız değil aynı zamanda kalplerimizin de yer açmaları gerekiyor. Ailelerin bir arada kaliteli vakit gecirdiği, aklımızda biriken işlerin düşüncesi olmadan çocuğunu duyabileceğin bir alan açmak. Daha az demek daha çok mutluluk demektir. Okuduktan sonra bende etkili izler bıraktı 😊♥️ Sade hayatla ilgi duyan ve özellikle çocuklu ailelere bu kitabı öneririm. 🎀
Yazar, okuyucularını ikigai'lerini keşfetmeye, tutkularını takip etmeye, hayatlarına anlam katmaya teşvik etmektedir. Japon felsefesi, psikoloji ve sağlıklı yaşam konularında bilgi dolu ve ilham verici bir kaynak olan bu kitabı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Okudukça daha derin düşüncelere, dalar ya insan bir roman kitabının her sayfasında. İşte bu eser de beni adeta etkisinde bırakıp içinde yaşıyormuşum gibi yoğun duygular , bir his bıraktı bana. Okuması çok zevkli kah güldürüp kah da üzen olayları yaşadığın bir roman. Çalıkuşu öyle içten öyle samimi.Teyzesinin oğluyla evlenecği gün bir kadın tarafından gelen mektupda kamranın isviçrede yaşadığı bir dönem de bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenir. Ve herşeyi birakıp bir anadolunun köyünde öğretmenlik yapmaya başlar. Bir aşk romanı gibi görülse de aslında o dönemin (osmanlı dönemi sonrası) anlatan bir kitap. Mesleği uğruna da verdiği yaşam mücadelesı anlatır. Gittiği her ilde güzelliği yüzünden orda yaşayan insanların çeşitli dedikodularla karşı karşıya gelir. Çalışkuşunun bir daha kamrana kavuşup kavuşmayacagı heyecanıyla kitabın son sayfalarını merakla okudum. Türk edebiyat yazarlarınından Reşat Nuri Güntekinin okuduğum ilk eserlerinden oldu. Bir kez daha okuyacağımı düşünüyorum. Kısa alıntılar: - Ben dün akşam bir karar verdim, - Neye? - Yaşamaya ☺️
Serkan Karaismailoğlu sevdiğim kitaplarından bir mizahı anlatımıyla hem öğrenerek hem de eğlenerek okudum "Erkek Beyni Kadın Beyni" yazarın 2015 yılında yayımlanan popüler bilim türündeki eseridir. Kitap, kadın ve erkek beyinleri arasındaki yapısal ve işlevsel farklılıkları bilimsel veriler ışığında ele alırken, bu farklılıkların günlük hayattaki yansımalarını da mizahi bir dille anlatmaktadır. Kadın ve erkeğin bilişsel ve duygusal arasındaki farklıları çok güzel incelemiş ayrıca bilimsel verilerde dahil Meraklılara tavsiye ederim.
“ Zor Bir Ailede Büyümek “ Dünyaca ünlü bir terapist olan Susan Forward’ın Craig Buck ile birlikte hazırladığı bu eşsiz kitap okurken korku ,kaygılarımı ve endileşelerimi gözler önüne serdim. Kitabın orjinal adı ( Toksik anne babalar) Başlangıcında bahsettiği bu tip anne babalar şu şekilde sıralayalım - [x] Yetersiz Anne babalar - [x] Kontrolcüler - [x] Alkolikler - [x] Sözel Tacizciler -[x] Fiziksel Tacizciler - [x] Cinsel Tacizciler Kitapta anlatılan durumlarda muhakkak kendiniz de bir şeyler bulabilirsiziniz. Çünkü her birimiz küçükken anne-babalarımızın içimize ektiği zihinsel ve duygusal tohumlarla büyüyoruz. Ve bu tohumlar davranışlarımızı veya başkalarıyla kurduğumuz ilişkileri etkiliyor. Ciddi anlam da deneyim ve bilgi içeren , aileyi ve kendini tanımlama, hayatımızı geri kazanmanın yollarını bu kitapta bulabilirsiniz.. 📝Çocukluğunuzda başınızdan geçenlerden siz sorumlu değilsiniz, ama geleceğiniz için şimdi bir şeyler yapabilirsiniz!