upuzun bir yılan gibi çevreliyor dünyayı kelimeler mezarlıklara başımızı sokmuş, ölü yiyoruz hâlbuki biz birbirimizi severdik hatırla sana bir şey olsa, günlerimin beti benzi atardı bir bardak dua getirirdin sen de bu soğuk iman girmeden göğsümüze
çelik yeleği delindi hainin, akan kan mı sandın fareler aktı yere bir kurşun alnından geçti şehidin "Peygamberin eli ne serinmiş" dedi o an şehidin ne sandın
yumruğuna bak, orada sımsıkı bir bomba var kime doğru savursan yırtar sen, cesaretin de resmi olsun diye yaratıldın ne sandın
kuşlar! gökyüzü size tokat atsa ne yapardınız başınızı kaldırmanız yasaklansa. kanatlarınız rüzgârın karısı değildir artık hangi avcı sana "sen"den daha fazla zarar verebilir bense kuş olduğuna inandırılmış bir kuş resmiyim tanrım ölüyken bu kadar kanatla ne yapacağım
71- De ki: "Allah'ı bırakıp da, bize ne fayda veren ne de bize zararı dokunan şeylere mi tapalım? Ve Allah bizi hidâyete erdirdikten sonra, ökçelerimiz üzerinde geriye (küfre) mi döndürülelim? O kimse gibi ki, 'Bize gel!' diye kendisini hidâyete da'vet eden arkadaşları varken, şeytanlar onu yeryüzünde şaşkın bir hâle düşürmüştür." De ki: "Şübhesiz Allah'ın hidâyeti, hidâyetin ta kendisidir. Ve bize, âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredildi."
yüzünü bir görgü kuralı gibi taşıyorum benim mırıltım kapıyı çalınca uyuyakalan dudaklarını da ovaların düzlüğünden koruyorum seni duvar kağıtlarından ve bir bardak sudan
Beni sevmesen ölürdüm Beni sevmesen bir çakıltaşıydım şimdi Beni sevmesen bir duvar gibi sağırdım Kördüm bir ot kadar Ölümden acıydım, ölümden beterdim Beni sevmesen Dünyayı bütün insanlara zindan ederdim
Hepiniz birer gevezeden ve farfaracıdan başka bir şey değilsiniz! Küçücük bir acınız olursa, on paralık yumurtası için ortalığı birbirine katan tavuklara dönersiniz!
Biz burada gerektiği zaman tüm ahlaki duygularımızı bastırır, özgürlüğümüzü, huzurumuzu, hatta vicdanımızı, her şeyimizi, her şeyimizi bitpazarında satışa çıkarırız! Yeter ki, sevdiğimiz varlık mutlu olsun.
... bağı her iki tarafa zarar verecek şekilde koparmak yerine, düğümü çözmeye çalışacağız. İlk başta çözülmesi imkansız bir düğüm varmış gibi gözükse de bilimin çözemeyeceği hiçbir şey yoktur.
Eskiden ahmak bir insan gördüğümüzde, dikkatimizi çektiği için şöyle bir bakar sonra yolumuza devam ederdik. Ancak günümüzde, sosyal medya sayesinde bu ahmakların milyonlarca takipçisi var.
"Kader derler ya hep başımıza gelen kötü olaylar için ; büyük yalan! Kader dediğimiz şey, kendi budalalıklarımızın önüne geçemediğimizde meselelere uydurduğumuz kılıf sadece."
"Aynalardaki yansımalar birbirine karıştıkça hayale dönüştü hayatı, kendisi ise hayalete. O, sonsuza dek Beril olacaktı, varsın adına Gül densin, fark etmezdi!"