Ey aç gözlü doymak bilmez dilenciler, ben size hak ettiğini cezayı elbette vereceğim. Hangi resim, çıkıp da ressamına meydan okuyabilir, hangi zan vahamet çöllerinde yağış getirebilir.
Güzellik bir ağaçtaki yapraklar gibi hani; nasıl yapraklardan kimi dökülür, kimi yeşerip yerini alır dökülenin, insanlar da öyledir, kimi ölür, kimileri doğar, yerini alır ölülerin.
Tek amacın elde ettiklerini korumaktır. işte biz insanları evrenin sahibi yapan şey budur. merhametsizliktir. merhametli olsak zaten kimse bizim kölemiz olmazdı kimse bize hizmet etmezdi biz de herkes gibi herhangi bir gezegende çiftçi olarak kalırdık
Başkalarının gözyaşıyla mutlu olmaya çalışanlar başkalarının emeklerini hayallerini çalıp bununla övünenler için kurulmuş bu düzenin içinde bizler onurumuzla ayakta kalacağız umutsuz değiliz ve olmayacağız
Zaten başımıza ne geldiyse aç gözlükten gelmedi mi sahip oldukları ile yetinmeyi başkalarının elindekilerine sahip olmak ve onları sefalet etmek için içleri cin ve nefretle dolanlar sayesinde bu halde değil miyiz zaten
Atan bir kalbimiz olduğun müddetçe bizden az yıldızlar kadar yer kaplıyoruz bu evrende bizde kayıp giden Bir Uzay taşı gibi varlığımızla camda katıyoruz akıp giden zamanda
Duyduğum kadarıyla ünlü filozof Napolyon, insanın asil kanının hiçbiri uzaylı ile karışmaması gerektiğini ve evrenin bu asil kanın bir damlası bile etmeyeceğini söylemiş
Büyük İskender, evrenin insanlar tarafından alınacağını kahinlerden öğrenmiş ve demiş ki" eğer elimde olsa şu yıldızların hepsini atımın yelesine asar özgürce kırlarda koşardım."
Büyük İskender o kadar merhametli bir insanmış ki kendisine karşı çıkanları öldürmek yerine onları diri diri gömermiş. Düşünebiliyor musunuz bunu? Yani insanın tek bir damla kanı dökülmesin diye onları toprağa gömüyormuş