“Ve daha önce de söylediğim gibi, eğer biz uygarlaştırıcı bir etkiysek bunun tek nedeni daha büyük parçalar koparmak istememiz. Eğer buna değmediğini görürsek her şeyi bir anda çöpe atabiliriz.”
Tam bir George Orwell kitabı! Bir kitabı okuduktan sonra bu kitaptan ne öğrendim sorusuna aldığım cevaba göre değerlendiririm. Bazı kitaplarda dil akıcıdır, dizi izler gibi bittikten sonra televizyonu kapatır normal hayata devam ederiz. Ancak bazı kitaplar da beklediğinizden büyük mesajlar, etkiler bırakır. İşte bu öyle bir kitap.
İngiliz sömürgeciliğinin allanıp pullanarak günümüzde bile sevimli gösterilmeye çalışması kitapta da söylenildiği gibi daha büyük parçalar koparmak istedikleri için ve bu konuda oldukça başarılılar. Çünkü biz de Dr. Veraswami gibi onların bize medeniyet getirdiklerine, medeniyet timsalleri olduklarına inanmış ya da inandırılmışız… Ana karakter Flory İngiliz ama bir Hintliden daha Hintli. Ben yüzündeki doğum lekesinin de buna bir gönderme olduğunu düşünüyorum. Bu lekeden dolayı tam bir “beyaz” değil ama tam “kara” da değil. İki millet arasında kalmış bir karakter. Benim en sevdiğim karakter Flory oldu.
“Her insan,kendisini artık görmediğimiz zaman yok olur,sonra bir daha göründüğünde ,yeni bir yaratıdır artık,bir öncekinden,belkide öncekilerin hepsinden farklıdır.”
“Eğer dünyadaki herhangi bir konu üzerine düşüncelerinizi dürüstçe söylemenizi ayıplanacak bir şey olarak gören insanlar arasında acı bir yalnızlık çekerek yaşamınızı sürdürmüş ve orta yaşlarınıza merdiven dayamışsanız, konuşma ihtiyacı bütün ihtiyaçlardan daha büyüktür.”