Fantastik kurgu sevenler bu kitabı mutlaka okumalı...
Yerli ve yabancı pek çok kitap bloggerının önerdiği Dördüncü Kanat'ı ben de okudum ve aşık oldum. Kurgusu, karakter işlenişi ve gelişimleri, epik savaş sahneleriyle gönlümde taht kurdu diyebilirim. Kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın, o kadar akıcı ki bitmesin diye kendinizi yavaş okumaya zorlarken bulabiliyorsunuz. Özellikle finale doğru yetişkin içerikli sahneler içerdiği uyarısını da unutmayalım
Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, çocukluğundan beri tarih ve kitaplarla içli dışlı olan Violet, Katipler Bölüğü'ne girmek için hazırlanmaktadır. Herkes onun çok başarılı bir katip olacağını düşünürken oldukça disiplinli ve sert mizaçlı bir general olan annesi onu bir ejderha binicisi olmasi için sinava girmeye zorlar. Bu sınavda ya ailesini gururlandıran bir binici olacaktır ya da hayatını kaybedecektir. Hayatının her döneminde kırılgan ve narin olan Violet'i, birbirini gece vakti gizlice öldürebilen öğrenciler, ölümcül sınavlar ve bir insanı toz zerresine çevirebilecek ejderhalar beklemektedir. Peki o bütün bunların arasından sağ çıkabilecek midir?
Çok severek okuduğum benim için 10/10 luk bir kitaptı diyebilirim. Bu türü seven herkese tavsiye ediyorum. İşte kitaptan sizler için seçtiğim birkaç alıntı:
"Bir nesil metni değiştirir.Sonraki nesil o metni öğretmeyi seçer.Onların ardından gelen nesil büyürken bu yalanlar tarihin gerçekleri olup çıkar."
"Binicisi olmayan bir ejderha trajedidir. Ejderhası olmayan bir biniciyse ölüdür."
"Cesaret fiziksel güçten daha önemlidir."
"Tapınaklar bile yeniden inşa edilebilir ama kitaplar yeniden yazılamaz."
Tüm fantastik okur dostlarımdan sıkça önerilen Dikenler ve Güller Sarayı serisine sonunda ben de başladım. Neden bana bu kadar tavsiye edildigini anladım, çok başarılıydı. Konusu, karakterleri, akıcı anlatımı ve özellikle de okuru içine çeken fantastik dünyasıyla beni çok etkiledi. Kitapta yetiskin içerik barındıran sahneler de olduğunu söylemeliyim
Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, Feyre, buz gibi soğuk bir kış gününde babasının ve kardeşlerinin karnını doyurmak için ormanda ava çıkar. Yıllar önce ölüm döşeğindeki annesine ailesine bakacağına dair söz vermiş, o günden itibaren tüm hayatını ailesine adamıştır. Ormanda bir ceylana nişan aldığı sırada karşısına dikilen koca kurdu gördüğünde şans eseri kurt atak yapamadan onu öldürmeyi başarır.
Bir akşam kapısını korkunç bir canavar çalar ve öldürdüğü kurdun bir peri olduğunu, Anlaşma'ya göre cana karşılık can istediğini söyler. Feyre'yi kendisiyle birlikte peri diyarına götüren bu canavar, eskiden dünyada hükmetmiş olan Ulu Peri Tamlin'dir. Ve o günden sonra hiçbir sey Feyre için eskisi gibi olmaz.
Okuru yormayan etkileyici betimlemeleriyle yazarın çok başarılı bir atmosfer yarattığını belirtmeliyim. Benim için 8.5/10 puanlık bir kitaptı. En kısa zamanda ikinci kitabını da okuyacağım
İşte bu kitaptan sizler için seçtiğim birkaç alıntı:
"Ekmek ve et kadar umuda da ihtiyacımız var," diye sözümü kesti. Bakışlarında nadiren rastladığım bir canlılık vardı. "Umuda ihtiyacımız var, yoksa dayanamayız. Bırak umut etmeye devam etsin Feyre. Bırak daha iyi bir yaşam hayal etsin. Daha iyi bir dünya."
"İnsan kalbi taşıdığın için ne mutlu sana, Feyre. Bırak hiçbir şey hissetmeyen zavallılar kendine acısın."
"Çünkü yalnız ölmek istemezdim. Çünkü birinin son nefesimde, hatta sonra bile elimi tutmasını isterdim. Peri ya da insan, herkes bunu hak ediyor."
Okurken çok fazla ne oluyor ya AA diyip 944 sayfa boyunca yer yer sıkılacağınız ama en çok da merak ve eğlence ile okuyacağınız bir kitap.
İlk kitap daha mı iyi di bence daha iyidi genelde uzun serilerde ikinci kitap beğenilmez bu yüzden lanetlidir Demir Alev de nasibini almış evet ama buna rağmen iyi ve akıcıydı.
Vi iğleşip geri döndüklerinde daha en fazla ne olabilir derken olanlar oluyor tabisi, bizim tayfa durur mu 2. Seneye geçmişken hadi bir daha savaşa atılalım bu kadardı bize yetmedi birileri daha ölsün derken yine gerçeklerin çıktığı Xaden ve Violet'nın yine birbirine yakınlaşıp daha fazla aşık olduğu bir kitap oldu.
Sonu bu şekilde mi bitmeliydi bence hem evet hem hayır, Vi'nin bazı prangalardan kurtulması için gerekliydi ama bir yanım da bir sonuca bağlanmamış gibi hissetti bu yüzden de bitmemeliydi diye düşündüm. Serinin sayfa sayıları gözünüzü korkutmasın derim su gibi akıp gidiyor.
Geçen sene sonunda okuduğum bir kitapdı kendisi hazır bilgileri çok unutmamışken yorumlıyayım dedim.
Seri baş karakter kızımız'ın annesinin zoruyla aile geleneğini sürdürmesi için baskı ile biniciler bölüğüne gönderilmesi ile başlıyor.
Aşk, ihanet, kandırılma, dostluk, gerçeklerin ortaya çıkması, bolca ölüm ve bolca fantastik vs var kısacası kitap oldukça tatmin edici ve doyurucuydu bana göre.
Baş karakterlerimizin inatlaşması laf dalaşı vs yerli yerinde olması gerektiği gibiydi, keza karakter gelişimlerini de oldukça başarılı ve kararında buldum ben. Baş karakter kızımız'ın kusurları ile başarılı olması, bunları kabul edip kendi avantajına çevirmesi çok güzeldi bence.
Sonuna gelecek olursam oldukça ters köşe yapıyor, hiç beklemediğim bir yerden vurdu ve oha bu cidden gerçek mi dedim. Bu şuan olmuş olamaz, sen benimle dalga mı geçiyorsun bunu cidden yapmış olamazsın bunca yıl bu nasıl ortaya çıkmadı ee hani baş karakter erkek kızımızı öldürmek istiyordu ne oldu falan oldum.
Kısacası bu seriyi okuyun ve okutun derim geçen sene ki favorim de ilk sırayı kendisi almıştır.