Mitolojik bir maceraya dalmaya hazır mısınız? Ölü Tanrı'nın Şarkısı size tam da bunu vadeden bir kitap. İçerdiği karakterler ve heyecanlı olay örgüsü ile okurken güzel zaman geçirdiğim bir kitap oldu diyebilirim. Özellikle yoğun okumalar arasında farklı bir tür okuyayım; içinde heyecan, mitoloji ve romantizm olsun derseniz mutlaka tavsiye ederim
Genel itibariyle akıcı olan bir kitaptı. Karakterlerin samimi diyalogları onlarla bağ kurmamı sağladı. Kimi ciddi ve karanlık kimiyse eğlenceli Olimpos Tanrılarını okumak ilginç bir deneyimdi. Özelliklikle Mara ve Karr karakterlerinin düşünce şekilleri beni çoğu yerde gülümsetti. Kitabı sevdiğim icin en kısa zamanda ikincisini de okumayı düşünüyorum. Özellikle finalde smut bir sahnenin olduğunu belirtmeliyim. O yüzden yetiskin içerik barındırıyor kitabımız.
Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, Truva düştükten sonra Apollon adlı Tanrı, savaştan sağ kurtulanların kendine yeni bir şehir kurmasına yardım eder. Bu sebeple din adamları her 17 yıl 17 ay ve 17 günde bir şehirde doğan kızları bu süre boyunca Apollon'a gelin olması için yetiştirir. Ve zamanı gelince Apollon o gün doğmuş olan ve gelin olması için yetiştirilen kızlardan birini seçer.
Ana karakterimiz Mara çocukluğundan beri Tanrılara inanmayan, rahiplerin zoruyla eğitimi alsa da seçilirse kaçma planlari yapan asi bir genç kızdır. Sevgilisi ile herkesten uzak bir yerde evlilik hayali kurarken bir gün Apollon'un onu gelin seçmesiyle hayatı alt üst olur. Rahipler tarafından öğretildiği gibi kendini Apollon'a adama dualarını ederken yanlışlıkla kendisini Kehanet tanrısı Rae'ye sunar ve macera başlar.
Yazarımız ile ta ilk kitabını yazdığı dönemde tanışıp arkadaş olduk. Kitabını çıkaracağı zaman yaşadığı heyecana yakından şahidim. Böyle bir eser ortaya koyması ile çok gurur duyuyorum. Başarıları ve kalemi daim olsun
Genel itibariyle severek okuduğum bir kitap oldu. Benim için 8.5/10'luk güzel bir maceraydı. Mitolojik ve fantastik kurgu okumayı sevenlere tavsiye ederim
İşte bu kitaptan sizler için seçtiğim birkaç alıntı:
"Benden başka hiç kimsenin kaderimi belirlemesine bir daha izin vermeyecektim."
"Görmek ve bilmek yerine hiç var olmamayı tercih ederdim; çünkü bilmenin de görmenin de ne kadar büyük bir lanet olduğunu deneyimledim.Bir şeye engel olamadığın sürece o şeye karşı kör olmak bence en iyisiydi."
"Onlara başkaldırmamızı, özgürlüğümüzün peşinde koşmamızı istemiyorlardı; çünkü kadınlar düşündüğünde tehlikeli varlıklara dönüşüyordu."