Takıntılı bir insanın hem kendisi hem de çevresini nasıl harap ettiğini anlatan Beni Seç'ten bahsedeceğim bugün sizlere...
Bir oturuşta 3.5 saat okuyarak bitireceğim kadar akıcı olan bu kitap gizem gerilim değil, daha çok saplantı konuluydu. Tess Gerritsen'ın diğer kitaplarından farklı bir anlatımı olsa da çok sevdiğimi söyleyebilirim. Merak duygusunun ön planda olduğu, sayfaların su gibi akıp gittiği bu kitabı okurken insan; hastalıklı bağlanmanın genç bir kalbi nasıl ölüme kadar sürükleyebileceğine de şahitlik ediyor.
Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, Sağanak yağışlı bir gecede üniversite son sınıf öğrencisi Taryn Moore adli genç kızın cesedi yaşadığı apartmanın önünde bulunur. Evinin balkonundan atlayarak intihar etmiş gibi görünmektedir. Olay yerine gelen dedektifin içinden bir ses bu genç kadının ölümünün ardında başka gerçekler olduğunu söyler.
İlk şüpheli kızın eski sevgilisi olsa da sonradan dedektifin soruşturması onu talihsiz aşklarla ilgili ders veren üniversite profesörü Jack Dorian’a ulaştırır. Polisler yaptıkları araştırmada Taryn'in bu profesöre hayranlık duyduğu ve onun dersinde çok başarılı olduğunu öğrenir. Bir yanda genç eski sevgili, diğer yanda üniversite profesörü... Bu intiharın ardındaki gerçek sebep kimdir? Peki bu gercek bir intihar mıdır yoksa intihar süsü verilmiş bir cinayet mi?
Benim için 8/10 luk güzel bir kitaptı. Bu türde okuma yapmayı sevenlere tavsiye ederim.
İşte bu kitaptan sizler icin seçtiğim birkaç alıntı:
"İnsan, yeni bir hayata başlamak için, eskisini yakmalıydı."
"Ama bununla, kendi yöntemlerimle baş edeceğim. Öleceksem de, dans ederek öleceğim. Kanserin canı cehenneme!"
"Sen de benim kadar, bazı insanlar bu dünyada olmasa, buranın çok daha iyi bir yer olacağını biliyorsun."
"Gökler, sana duyduğum, beni sana bağlayan bu ölümcül tutkudan vazgeçmemi söylüyor; fakat, ah! Kalbimin bunu kabul edebilmesi mümkün değil"