Yazarken annem hakkında çok fazla düşünüyorum. Oğullarının öldüğü düşüncesini kaldıramamış, onları Mısır'a göndermişti. Yaşayabilmek için kendi yarattığı bir sanrının gölgesinde ömür sürdü. Belki de onun gibi oluyorum. Senelerce babanın kaçırılanlar arasında olduğuna dair bir vehimle yaşamadım mı?