Bütün hırsını, motivasyonunu kaybetmiş ve yaşadığı ölüm sessizliğindeki hayatını kabul etmiş Thérése Raquin'in hayatının değişmesini konu alıyor kitap.
Ailesi öldükten sonra akrabalarına emanet edilen ve burada kuzeniyle büyüyen Thérése, tüm karakterini bastırıyor ve silik bir kişiliğe bürünüyor. Ancak kuzeniyle evliliğinden sonra, kuzeninin arkadaşı Laurent ile tanışıyor. Bu da kadının aslında tutkulu ve canlı mizacını ortaya çıkarıyor.
Olayların gidişatı ise çok dramatik geldi bana. Sonuna kadar her yerde ve zamanda görebileceğimiz aile faciaları diye düşünüyordum ama finali Shakespeare'a bağladı sanki. Fazla tiyatro materyali, gösteri amaçlı abartılan tepkilere yer verilmiş.
Gerçi beğenmedim diyemeyeceğim. Emile Zola'nın bu tür bir kitap yazacağını düşünmezdim. Önceki kitaplarıyla bağlantı kurmaya çalışıyorum da yalnızca aile içi şiddeti ve sorunları yarı umursamazlıkla ele alış şekli oldukça benziyor.