Normalde bir fairy tale kısa olur. Çocukluğunuzda ailenizden biri size masallar anlatır ve en fazla on dakikada sonuna gelir.
Stephen King de bizlere bir peri masalı anlatıyor ama onunki yedi yüz sayfa süren bir masal. Yine de tam da ailenizin anlatacağı türden bir hikaye bu: iyiyle kötünün savaşı, aynı zamanda bir arada bulunması.
Genç bir adamın bambaşka bir dünya keşfetmesiyle doğaüstü macerası başlıyor. Bu fantastik dünyada devler, deniz kızları, zombi askerler ve final boss olarak kötü adamla savaşı yer alıyor.
Stephen King'in hayal gücüne diyecek bir söz yok. Bu eserinde de aksiyonu, gerilimi bir araya getirmiş. Bu kadar uzun olmasaydı da aynı keyfi verirdi gibi. Yine de yazar kendini, yarattığı büyülü dünyaya kaptırıp yazdıkça yazmış. Bazen bu kadar uzun bir hikaye okumaktan dolayı ben de kendi hayal dünyama çekildim ve bazı sayfaları tekrar okumak zorunda kaldım. Bitirdiğim için de mutluyum. Sonuna doğru final kısmı tekrar odaklanmanızı kolaylaştıracak şekilde yazılmıştı.
Konusu ilgi çekici, yazım tarzı da akıcı ve kolay anlaşılır bir kitap. Ancak herkese tavsiye etmem bu eseri. Sabırla, peyderpey gelişmeleri okumayı seven insanların beğeneceğini düşünüyorum daha çok. Çabucak oldu bittiye getirilen aksiyon ve savaş sahneleri umanlar içinse eziyete dönüşecek kadar ağır gelebilir.