Hatırımdadır. Bir gece gözümü uyku tutmadı. O sırada işittim. Pervane, muma şöyle diyordu: "Sevgilim, ben sana âşığım. Yanarsam yakışır. Ya sen niçin ağlıyor, yanıyorsun?"
Mum şöyle cevap verdi: "A benim zavallı âşığım. Ağlamama, yanmama sebep şudur ki, benim şirin balım vardı. Beni ondan ayırdılar. Şirin'im haksızlıkla elimden alınınca zorunlu olarak Ferhat gibi tepemden ateş çıktı."
Zavallı mum bir taraftan böyle söylüyor, bir taraftan da sararmış yanağından sel gibi gözyaşı akıyordu.
Mum tekrar pervaneye döndü ve: "A pervane, meclisleri aydınlatan nuruma bakma; sel gibi içime akan ve beni yakan ateşe bak. Senin aşkın kuru davadan ibarettir. Aşk senin için değildir. Sende ne sabır var ne metanet. Sen azıcık bir şule görünce kaçarsın. Ben ise tamamıyla yanıncaya kadar dikilip dururum. Aşk ateşi senin yalnız kanadını yakar. Beni gör ki, beni baştan ayağa kadar yak- mıştır." dedi.
Sadi de mum gibidir. Görünüşü parlaktır fakat iç yüzüne baksan görürsün ki yanmıştır.
Şem ile pervane böyle dertli konuşuyor, halleşiyor, gece ise henüz bitmemiş bulunuyordu. Derken, peri yüzlü bir halayık muma yaklaştı, püf dedi, söndürdü. Eğer âşık isen bu dertten kurtulmaya çabalama! Yalnız Sadi gibi garazsız, ivazsız âşık ol.
Âşık, fedai demektir. Bir fedai maksadını elde etmedikçe başına taş yağsa, ok yağsa, çekinmez, çekilemez.
Ben sana denize çıkma demem. Fakat çıkacak olursan tufana dahi katlan. Zavallı mumun dumanı tepesinden çıkarken: "İşte aş- kın sonu budur." dedi, can verdi.
Aşıklığın ne demek olduğunu öğrenmek istersen anlatayım. Ölerek, yanmaktan kurtulmak.
Bir âşığı sevgilisi öldürecek olursa sakın mezarına gidip de ağlama. Belki "Ne saadet! Sevgilinin kabulü ile öl- dürülmüştür." de, onu tebrik et.
Eğer âşık isen bu dertten kurtulmaya çabalama! Yalnız Sadi gibi garazsız, ivazsız âşık ol.
Âşık, fedai demektir. Bir fedai maksadını elde etmedikçe başına taş yağsa, ok yağsa, çekinmez, çekilemez.
Ben sana denize çıkma demem. Fakat çıkacak olursan tufana dahi katlan.