Aklımıza yerleşmesini arzu ettiğimiz fikirler üzerindeki kontrolümüz pek kuvvetli olup istediğimiz bir fikri oluşturma hususunda mutlak bir iradeye sahibiz. Fakat ne çare ki bu fikirlerin fiillere dönüşmesine, kesin bir irade hassası elde etmesine engel birçok düşmanımız vardır. Bu düşmanlarımız da ihtiraslarımız, duygularımız, heyecanlarımız ve bilumum zıt duygu durumlarımızdır. Bizzat irade terbiyesini başarabilmek için bu vahşi düşmanları diğer karşıt duygularımızla ezip mahvetmek veya ruhsal hileler kullanıp bazılarına dostluk elimizi uzatarak sıcak ve psikolojik tesirlerinden yardım almak gerekecektir.