Çağlar ötesinden günümüze sevgi nefesini ulaştıran, herkesi hoşgörü ekseninde buluşturan Yunus Emre; fikirleriyle, şiirleriyle, yaşadığı sade hayatla ve bize kadar ulaşan öğütleriyle fikir ve gönül dünyamızı aydınlatan bir meşale gibidir. Tüm hayatı gerçek aşkı arayarak geçen Yunus Emre’nin Taptuk Emre’nin dergâhında odunculuk yaptığı kırk yıl boyunca getirdiği odunların biri bile eğri olmamış, bu kendisine sorulduğunda “ Aşkın kapısından odunun dahi eğrisi girmez.” diyerek aşkın nasıl olması gerektiğini muhteşem bir şekilde dile getirmiştir. “Yaradılanı hoş gördük Yaradan’dan ötürü.” diyerek insanlığa, sevgi ve hoşgörü penceresinden bakmayı öğretmiştir. Şu dörtlüğü Yunus Emre’yi ne de güzel anlatmaktadır: “Biz gelmedik kavga için, İşimiz hep sevgi için, Dostun evi gönüllerdir, Gönüller yapmaya geldik.”