Emily Brontë’nin bir başyapıt olan tek romanı Uğultulu Tepeler aşk üzerine yazılmış en nadide eserlerden bir tanesidir. Yaşadığımız çağın ruhuna tezat, ölümsüz bir aşkın, olağanüstü tatlılıktaki bir sevginin, sarsıntılı bir sadakatin, insanı ölüme terk eden bir ihanetin, uzun süre planlanacak olan bir intikamın gölgesini sayfayı her çevirişinizde ürpere ürpere hissedeceksiniz.
Emily Brontë 30 yaşında ölmeseydi, kim bilir başka insanlığımızın hangi karanlık yönlerine gotik ve melodramatik öğeleri mükemmel biçimde kullanarak ışık tutacaktı.