Yazmak aynı zamanda meydan okumaktır. Yazarak tarihe not düşen ve artık “yazar” sıfatını almış olan kişi eleştirilere de açık olduğunu beyan ederek bir nevi meydan okuma cesaretini gösterebilmektedir. Bunun arkasında ise merak etme, sorgulama ve derin bir öğrenme arzusu yatmaktadır. Günümüzde, asıl işi ve varlık nedeni bu olan akademi camiasında bile bundan geri duranların olduğunu görüyoruz. Sayın Mehmet Yıldız’ın “mali müşavir” kökenli bir “yazar” sıfatıyla ve kendisinin deyimiyle “hepimizin ortak evi “dünya”ya dair tespit ettiği sorunları ve çözüm önerilerini oldukça değerli buluyor ve mümkün olduğunca çok sayıda okuyucuya ulaşmasını diliyorum.