Toplumsal alanda meydana gelen değişmeler, bilim ve teknolojideki gelişmeler, insan hakları düşüncesinin ortaya atılması, halk hareketlerinin oluşması ve bunun gibi sayılamayacak kadar farklı olayların sonucu olarak uzun bir geçmişi olan çocukluğa yüklenen anlamlar ve çocukluk kavramı; değişerek, çeşitlenerek ve gelişerek günümüze kadar gelmiştir.
Çocukluğun bir dönem olarak ele alınması, çocukluk tarihinin gelişimi ve konuya ilişkin çalışmalar esasen son dönemde ortaya çıkan çabaların ürünüdür. Antik Çağdan başlayarak günümüze kadar gelen süreçte çocukluk, toplumların içerisinde yer aldıkları dönemi ve o dönemin özelliklerini yansıtmaktadır. Yüzyıllar arasındaki sosyal, kültürel ve politik alandaki geçişlerin ortaya çıkardığı yapısal değişiklikler her konuda olduğu gibi çocukluk konusunda da değişimleri ortaya çıkarmıştır.
Günümüzde çocuklar açısından oyun, eğitim ve sosyal faaliyetler gibi birçok imkânın yanı sıra sadece onlara özel olarak birçok düzenleme yapılmış ve çocukluğun insan gelişimi sürecinde farklı bir dönem olduğu konusunda farkındalık oluşmuştur. Bu sayede çocukların toplum içerisinde yerinin güçlenmesi sağlanmıştır.
Bu bağlamda ülkemizde ve diğer toplumlarda çocuklar için oluşturulan kurum ve kuruluşların sayısı ve niteliği artmış, evrensel olarak çocuğun yüksek yararı konusunda adımlar atılmıştır ancak tüm bu olumlu gelişmelere rağmen son dönemlerde oldukça mesafe kat etmiş olan çocukluk olgusu günümüzde hala gelişmeye açık bir konu olarak varlığını devam ettirmektedir.
Bu kitap ile öncelikli olarak çocukluğun tanımı ve çocukluk kavramı üzerinde durularak bu konuya açıklık getirilmiştir. Ayrıca eski çağlardan itibaren çocuk ve çocuk hizmetlerine ilişkin gelişim süreçleri incelenerek günümüze kadar tarihsel bir perspektifle çocuk koruma alanında yaşanılan gelişmelere ışık tutulmuştur. Bu niteliğiyle çocuk alanında çalışan ya da kariyer yapmayı hedefleyen tüm okurlara geniş bir başvuru kaynağı olarak sunulmaktadır.