Türk devlet tasavvurunda hâkimiyetin menşei ve meşruiyeti nasıl tanımlanıyordu? İlk Türk devletlerindeki hâkimiyet anlayışı nasıldı? Merkeziyetçi devlet anlayışıyla ne amaçlanıyordu? Türk hükümdarlarının genel özellikleri neydi? Fârâbî ve Nizâmü’l-mülk’e göre bir hükümdarda olması gereken özellikler nelerdi? Kutadgu Bilig, Türk hükümdarlık sanatına dair neler söylüyor?
Türk tarihçilerinin başvurduğu en önemli metinlerin başında gelen Kutadgu Bilig, yalnız edebî özellikleriyle değil içerdiği konular itibarıyla da oldukça önemli bir eserdir. Türkçenin barındırdığı dil zenginliğini sunmasıyla her okuru hayran bırakan Kutadgu Bilig; Türk kültür ve medeniyetini, devlet ve idare felsefesini, toplumsal ve ekonomik yaşamını, dinî ve tecrübî hayatını en derin ve hassas yönleriyle sunmaktadır.
Daha önce yayınevimiz tarafından neşredilen Kutadgu Bilig’e Göre Türk Savaş Sanatı adlı çalışmasıyla kadim Türk düşüncesindeki savaş prensiplerini Kutadgu Bilig ışığında göstermiş olan Erkan Göksu, bu kez yine aynı kaynaktan beslenerek Türklerin hükümdarlık anlayışını ve prensiplerini ortaya döküyor. Eserde, tıpkı savaş bahsinde olduğu gibi Türklerin hükümdarlığı da bir sanat olarak kabul ettikleri ve hakimiyeti bu şekilde icra ettikleri ortaya çıkıyor. Türk kültürünün mazisi, hâli ve istikbâli hakkındaki yorumların izahından sonra “mutluluk veren bilgi mi yoksa devleti idare etme ya da hükümdarlık bilgisi mi?” sorusunu da gündeme taşıyor.
Kutadgu Bilig’e Göre Türk Hükümdarlık Sanatı, Göksu’nun kaleminden Türklerin hangi vazgeçilmez esaslar doğrultusunda hükmettiklerini gözler önüne seren bir başucu eseri...