Batu, Caner ve Naz o gün okuldan eve dönerken her şey normaldi. Anne ve babalarının yurt dışında bir konferansa gidecek olmasında da bir gariplik yoktu. Onların yokluğunda gazeteci amcaları Çetin’in çocuklarla kalacak olması ise hiç tuhaf bir durum değildi. Peki apartmanda tekinsiz tiplerin dolaşması, asansörde şifreli kâğıtlar bulunması, amcalarının bir çeteyi araştırıyor olması, bilgisayar oyunlarındaki mesajlaşmalar, polis baskınları, Çetin’in arkadaşı Engin’in abur cuburu bu kadar çok sevmesi tesadüf olabilir miydi? (Tamam, Engin’in abur cubur sevmesi konusunu boş verin.) Pekâlâ, tesadüf diye bir şey yoktur… …ama tesadüf sandığımız tuhaf olaylar bizi soluksuz maceralara götürür.