Bu serimde; Fakih olsun, davetçi olsun, daha çok sünneti ele alırken uymamız gereken temel prensipler ile sünneti `sahih` olarak anlayabilmemiz için gerekli esasları ve kuralları açılama üzerinde durdum. Yanlız bunu yaparken; sünnetin zahirine (lafzına) sarıldığı halde özünü ihmal etmek suretiyle harfi (şekilci) hareket eden kimselerin dar yaklaşımlarından uzak kalmaya çalıştım. Yine evlere kapılarından değil de başka yerlerden giren, iyi yapamayacağı işlere burunlarını sokan, Allah ve Resulü (s.a.v.) hakkında bilmedikleri şeyleri söyleyen ve sünneti küçümseyenlerin sulandırmalarından da uzak durmaya çalıştım.
Kitabımın ilmi ve güvenilir olmasına, her sözü dahibine dayandırmaya ve her iddayı deliliyle desteklemeye, başkalarını eserlerinde karşı çıktığım durumlara kendim düşmeyeyim diye sadece `sahih` veya `hasen` hadisle delil gerirmeye ve nurlarıyla aydınlanmak ve metotlarından yararlanmak için, özellikle Selefi salihin başta olmak üzere ümmetin değerli alimlerine de başvurmaya çalıştım.
Doğrusu masum olan Nebi (s.a.v.)`den başka herkesin görüşü alınabilir de, terk edilebilir de. Sünneti gerek azgın, düşmanlarından ve gerekse iyi niyet ve ihlaslarına rağmen iyi yaptıklarını zanneden, gerçekte ise ufuklarının darlığı nedeniyle sünnete karşı kötülük yapan sünnet taraftarlarının da yanlış tutumlarına karşı insaflı olmaya çalıştım.