Suda Perçin Sızısı

Kitabı değerlendirin

0

Takip

0

Beğeni

0

Okuma

62

İzlenme

Tanıtım Yazısı
Ahmet Erdem, şiirini, yoğun koşuşturmaca içinde, yalın ve duru sözcüklerle örüyor: toplumsal keşmekeşin zehirli atıklarını sevgide arıtıp kurtardıklarıyla... Bu, çoklarınca yapay görülüyor ya da yadırganıyor. Özellikle ölüm ve intifar övgücüleri, onun şiirindeki sahici duyguları özümsemekten uzaktırlar. Oysa Erdem`in şiiri, insanın önünde, beslemeyle ezberletilmiş bir hayatın karşısına göstermelik bir kafa tutuşla, intihar tehdidiyle dikilenlerden çok daha sıkı ve bir o kadar da müşfik bir duruşu özetler. Böyle bir girişim ve inat, kelimenin tam anlamıyla yürek ister.

Şairin her imgesi nemden
Hayat ne zaman acıtsa erdemi
Şiire bulanır yeniden

Kentin karmaşasında boğulan ve kendini etnik bir arayışlara zorlayan insan, doğanın gerçeğini, doğadaki ayrılığın özündeki kardeşçe buluşmaya ilerleyiş erdemini duyumsatır:

Munzur soyunsa zıhrını
Fırat da güler Dicle de

Aşkın anılar yumağında bir adın bile nasıl da çılgın tutkulardan dingin bir çoğalışa büyüdüğünü sözcüklerin aralığından gösterir:

Ne zaman ansam adını
Bir şey beni öpücüğe boğar

Ve sonra ansızın, bütün bir ömrün tek solukta yüzümüe üflenişi:

Ütopyada olsa seviş benimle

Ahmet Erdem, herkesin kirletmekle gurur duyduğu bir dünyada, kir imgesinin bıraktığı izi suda perçin sızısıyla sözcüklere dökerek şiiri hayatın dip kovalamacasından uçlara çektikçe, bizi de kendine çekmeyi sürdürecektir.
Tür: Şiir
Yayınevi: Broy Yayınları
ISBN: 9789753980807
Sayfa: 78s.
Kapak: Ciltsiz
Kağıt Tipi: 2. Hamur
İncelemeler ve Alıntılar
Suda Perçin Sızısı kitabı hakkında sen ne düşünüyorsun?