Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili fi-ozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir Ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan Ortaçağ felsefesine ve Islam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir.Sofist diyaloğu, Parmenides, Theaetetos ve Devlet Adamı diyaloglarıyla yakından ilişkilidir. Çoğu diyaloğun aksine bu kez Sokrates’in yerine konuşan, Elealı bir yabancıdır. Bu yabancı aracılığıyla Platon, Parmenides’in “var olmayanın düşünülemeyeceği ve söylenemeyeceği”ni dile getiren görüşünü eleştirir. Eserin temel fikri varlığın olumsuzlanmasını yokluktan ayırt etmek ve doğru ile yanlış yargı veya inancı tanımlamaktır. Sokrates’in yerini Elealı bir yabancıya bırakması, gençlik diyaloglarına özgü Sokratik çürütme yönteminin yerine yeni bir yöntem olarak toplama-bölme yönteminin ikame edilmesi üzerinden ifade edilir. Platon bu diyalogda ayrıca üç farklı insan daha doğrusu uzman tipinden birisi olarak sofisti değişik açılardan tanımlar. Diğer iki uzman tipi ise, devlet adamı ve filozoftur.Platon’un olgunluk dönemi diyaloglarından biri olan Sofist, metafiziksel ve epistemolojik konulara yönelmesi açısından temel eserlerden biridir.
"Tek adım bile olsa mesafe kateden mutlu olmalıdır, Theaetetus. Az yol aldığı için hevesini kaybeden, hiç yol almasa -hatta geri çekilmek zorunda kalsa- ne yapardı? Derler ya böylesi korkaklar bir şehri asla fethedemez; ama biz, bunca akıl yürütmekle hisarları ele geçirdik sayılır. Bundan sonrası çok daha kolay."
"Hiçe cümlede yer verilmiyorsa her şey hakikatten ibaret olmalıdır; fakat hiçin de yeri varsa gerçek dışı şeyler düşünmek ve söylemek mümkündür; çünkü olmayanı düşünmek ya da söylemek gerçeğin dışına çıkmaktır ki düşünce ve konuşma alanında vücut bulur."
Kitapta sofist nedir, kime denir, filozof nedir ve filozof ile sofistin tanımları ne şekile ayrılır gibi sorular üzerine konuşulmuş. Diyaloglar halinde bu soruları degerlendirip düşüncelerini paylaşmış yazar.
Sofistleri dolandırıcı, göz boyayan insanlar gibi görürken filozoflara değer veriyor ve kendisi de kitabın ana konusundan bağımsız olarak birçok konuda felsefe yapıyor.
Biraz da kişisel gelişim üzerine tavsiyeler var. Hem felsefe hem de oldukça eski tarihteki ünlü birinin düşüncelerini okumak isteyenlerin ilgisini çekecek türde bir kitap. Eski diye cümleler de fosil olmuş değil. Gayet anlaşılır ve akıcı bir kitaptı.
"Ne var ki filozof, mantık sayesinde varoluş kavramıyla bağını sürdürür ancak aslında o da karanlıkta sayılır; çünkü içinde bulunduğu aydınlık göz alıcıdır ve çoğu insanın ruhu, bu ilahi ışığı görmeye dayanamaz."